Sokak Özellikle Ekonomik Anlamda Atılacak Adımları Beklemektedir.

Hiç bir şekilde alınacak tedbirlerin yükü dar gelirli sabit ücretli kesime yüklenmemelidir.
Devlet tüm bu süreçlerde vatandaşı ezdirmemek için tüm imkanları ile mücadele etmeye devam etmelidir.
İmkanlar ölçüsünde vatandaşı rahatlatacak tüm formülleri hayata geçirmeye devam etmelidir.
Kurda ve fiyat artışlarında yaşanan yükselişlerin maliyetinin önemli kısmını devlet çok kazanan kesimlere yansıtmalıdır.
Kur ve enflasyon artışına karşı tasarrufları korumanın yanında özellikle maaş ve ücretli grubun satınalma gücünü de koruyacak adımlar bu süreçte toplumu rahatlatacaktır.
2022 yılı için; Türkiye’de toplam gelir içerisinde en yüksek pay %46,2 ile maaş ve ücret geliridir. İkinci sıra %22 ile müteşebbis geliri üçüncü sıra ise %20,02 ile sosyal transfer geliridir.
Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı ise %19,8 iken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı %89,8’dir. Yani Türkiye’de nüfusun büyük kısmı maaş ve ücretlidir. Dolayısıyla maaş ve ücretli kesimi küresel ekonomik olumsuzluklara karşı koruyacak her adım toplumun gelecek beklentileri üzerinde pozitif etki ortaya çıkaracaktır.
Toplam gelirin sadece %17’lik kısmını oluşturan girişimci kesimin düşük faiz ihtiyacının yanında nüfusun büyük kesimini oluşturan maaş ve ücretli kesimin satınalma gücü ihtiyacını da kapsayacak geniş çerçeveli adımlar tüm kesimleri koruyacak dengeli bir duruş ile mümkündür.