2024’e doğru tarihe bir not daha düşelim

“Anlarsan yakınım anlamaz isen uzağımsın”der bilge adam.

İstanbul’un mülkiyet yapısı dikkatli olunmaz ise “Deprem ve Kentsel Dönüşüm” kavramları üzerinden ve içerideki finansal ve akıl işbirlikçileri marifetiyle el değiştirme riski taşıyor.

Bilim adamlarının öngördüğü ve iddialı bir şekilde ifade ettikleri Deprem gerçekliği üzerinden insanların en doğal güvenli bir evde yaşama taleplerini, Depremi korkutma aracına dönüştürerek ve de kendileri için doymak bilmeyen hırsları için fırsata dönüştürmek isteyen kentsel dönüşümü de İstanbulluları İstanbul’dan uzaklaştırmak için bir fırsata dönüştürmeye odaklanmış modele elbette ki köklü şekilde itiraz etmeliyiz ve de ediyoruz

Biz Kentsel dönüşümü İstanbul üzerinde finansal güç odaklarının RANT hesaplarının aracı olarak değil,

kentsel dönüşümü yaşanabilir bir şehir inşası noktasında kendine dönüşüm olarak görüyoruz ve de Büyükşehir Belediye Başkanlığımızda en çok dikkat edeceğimiz bu şehrin çilesini çekmişlerinin bu şehirde yaşamlarını sürdürecek bir modeli hayata geçirmektir

Bu şehirde 100 yıldır var olan ve şu anda İstanbul’un ekonomik olarak geldiği noktadan ötürü neredeyse İstanbul’dan gidin demeye getiren bu modele acil dur demek zorundayız.

Biliyoruz ki; “Emperyalizm, hedefindeki ülkeleri kontrol etmek üzere sermayeyi her daim ana unsur olarak kullanır.”

Her önüne gelenin sermaye gücüyle buluşup kentsel dönüşüm projelerine hem de koca koca projelere girdiği sermayesinin, kaynağının ve paranın kime ait olduğunun belli olmadığı ya da kontrol edilmediği bir modele asla izin verilmemelidir.

Türk milletine silah zoruyla diz çöktüremeyenlerin, para gücüyle ve sosyolojik savaş üzerinden çökertme hamlesine karşı bizim mutlaka süreci basiret ve feraset ile yönetmemiz gerekiyor.

İstanbul kıyamete dek İslam ve Müslüman kimliğiyle kalacaktır.

Kimsenin şüphesi olmasın ancak tehlike büyüktür.

Dikkat!.

Akılları hala hazmedemedikleri 1453 yenilgisinde olan ve İstanbul’u tekrar Batı Roma’nın

Pagan Merkezi yapmak isteyen aklın elindeki finansal gücü kullanarak İstanbul’un mülkiyeti üzerinde oyun oynama ihtimalini asla göz ardı etmeyiniz