GÖĞÜS HASTALIKLARI UZMANI DR. DUYGU ZORLU, DOĞAL TAKVİYE EDİCİ GIDALARIN ÜST ÜSTE MEYDANA GELEBİLECEK GRİBAL ENFEKSİYONLARDAKİ ÖNEMİNE DEĞİNDİ.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Duygu Zorlu, doğal takviye edici gıdaların üst üste meydana gelebilecek gribal enfeksiyonlardaki önemine değindi. Özellikle mevsim geçişlerinde ve kış döneminde doğal takviye edici gıdaların kullanımının önem kazandığına dikkat çeken Zorlu, “Bu bakımdan, antioksidan vitamin ve minerallerden zengin yeterli ve dengeli beslenmenin yanında C vitamini, D3 vitamini, Anadolu propolisi, çinko minerali içeren takviye edici gıdaların günlük beslenmeye eklenmesini tavsiye ediyorum” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Duygu Zorlu, üst solunum yolu enfeksiyonları insanlarda en fazla görülen solunum yolu hastalığı olduğunu söyledi. Erişkinlerde yılda ortalama 2-4 kez, çocuk yaş grubunda her yıl ortalama 6-10 kez kadar üst solunum yolu enfeksiyonu görülebileceğine işaret eden Zorlu, “Öksürük, burun akıntısı ve tıkanıklığı, boğaz ağrısı ortaya çıkar. Viral ve bakteriyel mikroorganizmalar, üst solunum yolu enfeksiyonlarının nedenidir. Örneğin, mevsimsel gribe neden olan influenza virüsleri ise ekim ve kasım aylarında sık görülmektedir. RSV ve korona virüs ise kış aylarında daha sık görülmektedir. Alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan tüm bu virüsler; özellikle kış aylarında kapalı bir sınıf ortamında eğitim alan okul öncesi ve okul çağı çocuklarda sık sık hastalanmaya neden oluyor. Ağır geçen ve sık tekrarlayan hastalık süreci; ailelerin işe, çocukların ise okula devamlılığını sekteye uğratıyor. İyileşme süreci de bir o kadar uzun sürüyor, tam iyileştim derken bir başka virüs kaynaklı hastalığa yakalanan bireyler ise ‘süper gripten’ nasibini almış oluyor” dedi.
“Üst solunum yolu enfeksiyonları, astım ve KOAH hastalığı olan bireylerde atakların alevlenmesine sebep olabilir”
Dr. Duygu Zorlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Viral enfeksiyona bakteriyel enfeksiyonların eklenmesi, burun akıntısının sarı-yeşil renge dönmesi, ateş ve diğer klinik bulguların ağırlaşmasıyla anlaşılır. Normalde 7-10 gün içinde kendiliğinden sonlanan bu hastalık, çocuklarda akut sinüzite ve akut orta kulak iltihabına sebebiyet vererek komplike hale gelebilmektedir. Bağışıklığı zayıf bireylerde enfeksiyonun yayılması ile bronşit ve zatürre gibi alt solunum yolu hastalıkları görülebilmektedir. Ayrıca; üst solunum yolu enfeksiyonları, astım ve KOAH hastalığı olan bireylerde atakların alevlenmesine sebep olabilir.”
“Propolis, içeriğinde bulunan değerli fenolik ve flavonoid bileşimi sayesinde, antiviral, antibakteriyel, antimikrobiyal etkilere sahip”
Doğal takviye edici gıdalarının böyle durumda önem kazandığına işaret eden Zorlu, “Basit bir nezle gibi başlayan hastalık süreci, daha ağır ve daha uzun seyrettiğinden özellikle mevsim geçişlerinde ve kış döneminde beslenmeye ek olarak doğal takviye edici gıdaların kullanımı önem kazanıyor. Bu bakımdan, antioksidan vitamin ve minerallerden zengin yeterli ve dengeli beslenmenin yanında C vitamini, D3 vitamini, Anadolu propolisi, çinko minerali içeren takviye edici gıdaların günlük beslenmeye eklenmesini tavsiye ediyorum. Pandemi döneminde ise, iyi bir propolis özütünün değerinin daha iyi anlaşıldığını düşünmekteyim. Arılar, bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı reçinemsi maddeleri, balmumu ve kendi tükürük enzimleri ile birleştirerek propolisi üretirler. Arıların kovanlarını korumak için ürettiği propolis, içeriğinde doğal olarak bulunan değerli fenolik ve flavonoid bileşimi sayesinde, antiviral, antibakteriyel, antimikrobiyal etkilere sahiptir. En az yüzde 10 oranında saf Anadolu propolisi içeren bir özütten, çocukların günde 10-40 damla, 11 yaş ve üzeri yetişkinlerin ise günde 20-80 damla tüketilmesi önerilmektedir” ifadelerini kullandı.