KORUMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ SU ALTI GRUP AMİRİ HAKAN ÖZDEMİR, “SUYA GİRİLEN YERLERDE MUTLAKA CAN KURTARAN OLMASI GEREKMEKTE. BU YERLER SEÇİLMESİ LAZIM. GÜVENLİ BÖLGE OLARAK, ŞAMANDIRALARLA YÜZÜLMESİ SERBESTTİR UYARILARI BULUNAN ALANLARIN SEÇİLMESİ DAHA SAĞLIKLI OLACAK” DEDİ.
Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte havuz, gölet ve denize serinlemek için giren vatandaşların boğulma vakalarında artış yaşanmaya başladı. Uzmanlar, girilen suya dikkat edilmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, sosyal medyada fazla beğeni almak için videolar paylaşmak için çekim yapıldığı sırada boğulmaların da meydana geldiğini söyledi.
Havaların ısınmasıyla birlikte serinlenmek isteyen vatandaşlar, deniz, havuz, nehir ve göl sularına giriyor ve boğulma tehlikesi ise karşı karşıya kalabiliyor. Türkiye’de her yıl çok sayıda vatandaş boğularak hayatını kaybediyor. Suya giren kişinin yüzme aparatı kullanmasının önemine vurgu yaparak ebeveynlere uyarıda bulunan Konya Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğü Su Altı Grup Amiri Hakan Özdemir, “Suya girilen yerlerde mutlaka cankurtaran olması gerekmekte. Bu yerler seçilmesi lazım. Güvenli bölge olarak, şamandıralarla yüzülmesi serbesttir uyarıları bulunan alanların seçilmesi daha sağlıklı olacak. Çünkü buralarda suyun zeminindeki canlılar da önemli. Deniz kestanesi suda yüzen kişiye herhangi bir tehlike oluşturacak durum öncesinde kontrol edilmiş olacak. Yüzen kişi güvenli olacak. Suya giren vatandaşlarımız yardımcı aparat olarak kolluk, can simidi, şişme yelek kullanarak boğulma tehlikesine karşı kendi de bir önlem alabilir. Suya girilen yerde çocukların mutlaka daha fazla dikkatli olmaları ve sürekli ebeveynlerin gözetlemesi gerekiyor. Gözetlemedikleri kısa bir anda can kaybı gibi felaketler geliyor. Biz genelde bu tür olaylara gidiyoruz. Bu acı durumlar yaşanıyor. Biz mutlaka çocuklarını suya giren ailelerin gözetlemesini istiyoruz” dedi.
“İç sularımızda özellikle, su çekmesi diye bir durum vardır”
Göl, baraj ve akarsulara giren vatandaşların kesinlikle dikkatli olması ve bu alanlarda su zeminleri ve rip akıntısına karşı hatırlatmalarda bulunan Hakan Özdemir, “Bazen havalar çok güzel, güneşli bir hava ama vatandaşımız bu güneşe aldanarak, dalgalı suya giriyor. Bu dalgalı suya girdiğinde dalgalar yavaş yavaş kıyıdan vatandaşımızı uzaklaştırıyor. Yeniden kıyıya gelmek için gücü kalmıyor. Maalesef öyle de boğulma vakaları yaşıyoruz. İç sularımızda özellikle, su çekmesi diye bir durum vardır. Bu deniz suyuyla tatlı suyun kaldırma kuvvetlerinin birbirinden farklı olmasından kaynaklanıyor. Tatlı suyun kaldırma kuvveti daha azdır. Tatlı suda vatandaşlarımız suya girdiğinde dibin balçıklı ve çamurlu olduğundan dolayı zemine giderken ayakları balçığa girdiğinde, sürekli aşağıya girmeye devam ediyor. Bunun su çekmesi olarak biliniyor. Bu durumda da alınacak önlem, kesinlikle balçığa bastığı anda daha ilerlemesinler. Örneğin girdiler, girdiklerinde diklemesine yukarıya çıkmak için hareket yapmaları gerekiyor. Suda yüzer vaziyette diklemesine yukarıya çıkması lazım. Aksi durumda yan tarafa gittiğinde balçığa daha fazla gömüleceğinden suyun kaldırma kuvveti de az olduğundan çıkamayabilirler. Denizlerde olan bir rip akıntısı (dalgaların kırıldığı plajların yakınında meydana gelebilen, kırılan dalgaların ters yönünde akan belirli bir su akımı) diye bir durum var. Bu akıntıda vatandaşlarımız çok iyi yüzmeyi bilse bile rip akıntısını bilmediğinden dolayı akıntıya karşı sürekli bir efor sarf ediyor. Sürekli bir efor sarf ederek yorulduğundan dolayı maalesef kıyıya gelemeden can verme durumları da olabiliyor. Bu durumlarda da alınacak önlemler var. Her zaman suya girdiğinde soğukkanlılığını koruması lazım. Böyle bir durumla karşılaştı. Elini kaldırarak, soğuk kanlığını koruyarak bağırarak yardım istemesi gerekiyor. Ola ki vatandaş sesini duyuramadı. Çevreden bir yardım alamadı. Bu durumda. Rip akıntısına doğru değil, soğukkanlılığını koruyarak gücünü tasarruflu kullanarak akıntıya karşı kıyıya doğru değil paraleline doğru yüzmeye devam edecek. Paraleline yüzdüğünde akıntısından belli bir yerden çıkacak ve kıyıya çıkmak için yavaş yavaş gücünü tasarruflu kullanarak çıkması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Bir fazla ’like’ almak hayatlarından daha değerli değil”
Sığ sulara balıklama atlayışların da çok sayıda omurilik felci ve ölüm vakasına yol açtığını anlatan Özdemir, “Son zamanlarda vatandaşlarımız sosyal medyada fazla beğeni almak için videolar paylaşmakta. Bu videoları çekerken maalesef kazalar yaşayıp suda boğuluyorlar. Bunun için de vatandaşlarımız daha duyarlı olması lazım. Güvenlik önlemini alıp en emniyetli şekilde fotoğraf çeksinler. Çünkü bir fazla like almak hayatlarından daha değerli değil” diye konuştu.