İŞ ADAMI YAKUP TÜRKAL, ANKARA’DA GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE 2023 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE BAĞIMSIZ ADAY OLACAĞINI AÇIKLADIKTAN SONRA MEMLEKETİ KIRŞEHİR’DE HEMŞEHRİLERİNE SESLENEREK, ADAYLIK İÇİN YÜZ BİN İMZA TOPLANMASINA DESTEK İSTEDİ.
Ülker Bisküvi, uluslararası bankalarla toplamda 195 milyon dolarlık sendikasyon kredi anlaşması imzaladı.
Ülker Bisküvi, 195 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi anlaşması imzaladı. 3 yıl vadeli, 35 milyon ABD doları ve 150 milyon euro sendikasyon dilimleri olarak yüzde 20’si murabaha finansmanın da içinde olduğu toplamda 195 milyon ABD doları tutarındaki sendikasyon anlaşması, şirketin sürdürülebilirlikle bağlantılı ilk sendikasyon anlaşması olma özelliğini taşıyor. İmzalanan anlaşma, Bank of America, Coöperatieve Rabo Bank U.A. ve Emirates NBD Bank Capital Limited’in liderliğinde; JP Morgan Chase Bank, N.A ve Sharjah Islamic Bank PJSC’nin katılımıyla gerçekleşti. Anlaşma, Ülker Bisküvi’nin Nisan 2023’te vadesi gelen 375 milyon ABD doları sendikasyon kredisinin geri ödenmesinin finanse edilmesi, finansal istikrarının, kısa ve orta vadedeki stratejilerinin güçlendirilmesi amacıyla imzalandı. Nisan 2023’te vadesi gelen kredinin kalan kısmıysa şirketin nakdi kaynakları kullanılarak ödenecek.
Alınan bu sendikasyon kredisiyle Ülker Bisküvi’nin mevcut borçluluk seviyesini düşürdüklerini ifade eden Ülker Bisküvi CEO’su Mete Buyurgan, “Dünya ve ülkemiz hassas ve zor bir dönemden geçiyor. Ülker Bisküvi olarak sağlam bilançomuzla, faaliyet gösterdiğimiz pazarlardaki güçlü konumumuzu sürdürürken, bu dönemde de ülkemiz ve halkımız için aralıksız üretmeye devam ediyoruz. Dünyadaki zorlu ekonomik şartlara rağmen, şirketimizin uluslararası bankaların katılımıyla uzun vadeli finansman sağlaması her zamankinden daha da fazla önem taşıyor. Bu anlaşmalar, uluslararası bankaların ülkemize ve şirketimize güveninin bir göstergesidir” dedi.
Sürdürebilirlik bağlantılı ilk krediyi imzaladıkları Ülker’in sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında imzalanan ilk anlaşma olduğunu ifade eden Buyurgan sözlerini şöyle tamamladı:
“1944 yılında kurulduğumuz günden bu yana ‘israfsız şirket’ modeliyle faaliyet gösteriyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın bir strateji etrafında izlenebilir ve denetlenebilir olması için Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini temel alıyoruz. Tüm süreçlerimizde izlediğimiz sürdürülebilirlik anlayışımızı, sürdürülebilirlik bağlantılı finansman alanında da devam ettiriyoruz.”