UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, RUSYA’NIN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ’NDEN (BMGK) VE BM’DEN ÇIKARILMASI İÇİN GEREKEN YASAL ADIMLARIN ATILMASI ÇAĞRISINDA BULUNDU.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) ve BM’den çıkarılması için gereken yasal adımların atılması çağrısında bulundu.
Ukrayna, Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) ve BM’deki varlığının gayri meşru olduğunu ifade etti. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Aralık 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasının SSCB’nin uluslararası haklar ve yükümlülükleri sorununu çözümsüz bıraktığına dikkat çekilerek, uluslararası hukuk açısından Rusya’nın sahip olduğu BM ve BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelik statüsünün belirsizliğini koruduğu aktarıldı.
“Mevcut BM Şartı ‘Rusya Federasyonu’ kelimesini içermiyor”
Rusya’nın BM Şartı’nda tanımlanan prosedürleri atlayarak BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeliğini devraldığı ifade edilen açıklamada, “Bu, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti (RSFSR) Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in 31 yıl önce 24 Aralık’ta BM Genel Sekreteri’ne hitaben yazdığı sıradan bir mektuba dayanılarak gerçekleşti. Mevcut BM Şartı ‘Rusya Federasyonu’ kelimesini içermiyor. Bu sözler, özellikle BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerini listeleyen BM Şartı’nın 23. maddesinde de eksiktir. ‘Rusya Federasyonu’ olarak adlandırılan devletin BM’ye üye olması ve Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri arasında yer alması için meşru prosedürün BM Şartı’nda tanımlanan adımları izlemesi gerekiyordu” denildi.
“Rusya, Sovyetler Birliği’nin BM Güvenlik Konseyi’ndeki koltuğunun gaspçısıdır
Çekoslovakya’nın Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olarak ayrılması sonrası BM üyeliği için izledikleri meşru yol hatırlatılan açıklamada, “Bu nedenle Rusya Federasyonu hiçbir zaman üyeliğe kabul edilmek için yasal prosedürden geçmemiştir ve bu nedenle yasadışı bir şekilde BM Güvenlik Konseyi’nde SSCB’nin koltuğunu işgal etmektedir. Hukuki ve siyasi açıdan bakıldığında tek bir sonuç çıkarılabilir. Rusya, Sovyetler Birliği’nin BM Güvenlik Konseyi’ndeki koltuğunun gaspçısıdır” denildi.
“Rusya Federasyonu’nun eylemleri ‘barışsever’ bir devlet kavramına aykırıdır”
Rusya Federasyonu’nun genel olarak BM’ye katılması için ana kriterleri karşılayamadığına dikkat çekilen açıklamada, “BM Şart’ının 4. maddesinin 1. paragrafı, BM üyeliğinin tüm barışsever devletlere açık olduğunu açıkça belirtiyor. Rusya Federasyonu’nun eylemleri ‘barışsever’ bir devlet kavramına aykırıdır” denildi.
Rusya’nın BM’deki 30 yılının yasadışı olduğu ve bu süre zarfında savaşlar, diğer ülkelerin topraklarının ele geçirilmesi, uluslararası kabul görmüş sınırların zorla değiştirilmesi, işgalci ve neo-emperyal emellerini tatmin etme girişimleriyle geçtiğine dikkat çekilen açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’nın bazı bölgelerini işgal etmesinin Ukrayna’nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi bağımsızlığının yanı sıra uluslararası hukukun genel kabul görmüş ilke ve normlarının ihlali olduğu vurgulandı. “Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya karşı savaşı, BM Şartı’nın 1945’te imzalanmasından bu yana görülmemiş amaç ve ilkelerinin ihlalidir. Rusya’yı barışsever bir devlet olarak adlandırılma hakkından mahrum eder” ifadeleri kullanılan açıklamada, “Rusya Federasyonu, uluslararası toplumun kendisini uluslararası hukuk ilkelerine ve barışseverlik ilkesine döndürmeye yönelik her türlü girişimini görmezden geliyor. Rusya Federasyonu’nun uluslararası barış ve güvenliğe karşı işlediği suçların coğrafyası Ukrayna sınırlarının çok ötesine uzanmaktadır” denildi.
Rusya, 1991’den bu yana BM Güvenlik Konseyi’nde 31 kez veto hakkını kullandı
Rusya Federasyonu’nun 1991’den bu yana BM Güvenlik Konseyi’nde 31 kez veto hakkını kullandığına dikkat çekilen açıklamada, bunun Güvenlik Konseyi’nin diğer herhangi bir daimi üyesinin neredeyse iki katı olduğu vurgulandı. Rusya’nın nükleer silah kullanma tehdidinde bulunarak uluslararası topluluğa şantaj yaptığı ifade edilen açıklamada, “Rusya Federasyonu’nun eylemlerinin, dünyanın tüm ülkelerini müzakere masasında birleştiren tek ve benzersiz bir küresel hükümetler arası kurum olan tüm BM sistemini yok etmesi an meselesidir” denildi.