KAYSERİ TARİHİNİ 6 BİN YIL ÖNCEYE DAYANDIRAN ARKEOLOJİK BULGU VE BELGELERİN GÜN IŞIĞINA ÇIKARILDIĞI KÜLTEPE KANİŞ-KARUM ÖREN YERİ’NDE KAZI ÇALIŞMALARI DEVAM EDERKEN, CUMHURİYETİN 100. YILINDA ÇOK ÖNEMLİ BULUNTU ÇIKARILDI.
Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran arkeolojik bulgu ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde cumhuriyetin 100. yılında 4 bin 200 yıllık kalıp bulundu. Eseri kazı ekibi olarak cumhuriyetin 100. yılına armağan ettiklerini söyleyen Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, “Çok özel bir buluntu. İlk defa Kültepe’de böyle bir eser çıkıyor. Bunu da tüm Kültepe heyeti olarak cumhuriyetimize armağan ediyoruz” dedi.
Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri’nde Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığındaki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle devam ederken, elde edilen bulgular tarihe ışık tutuyor. 6 bin yıllık köklü geçmişi olan Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde kazı çalışmaları 75 yıldır aralıksız devam ediyor. Bu yılki kazılara ilişkin bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, “Kazılar temmuz ayından bu yana olanca hızıyla devam ediyor. Kazılar bu sene hem Kültepe’de hem Karum’da gerçekleştirildi. Bereketli bir sezon geçirdik diyebilirim. Özellikle tepede yaptığımız çalışmalarda, bizim şimdiye kadar sorularını sorduğumuz, cevaplarını merak ettiğimiz birçok alanda kazı yapma fırsatı bulduk. Onlardan bir tanesi de ’Kültepe’deki meşhur Asurlu tüccarların gelmeden önceki dünyası nasıldı’ sorusu vardı. Bu anlamda da yaptığımız kazılarda Asurlular gelmeden önce burada büyük bir yerleşim olduğunu öğrenmiştik. Ama şöyle bir durum söz konusu. Asurlu tüccarlar gelmeden önce buradaki daha erken sarayların 2200’lerde sona erdiğini görüyoruz. Ondan sonra da kazı yaptığımız alanda özellikle bir yerleşim modelinde değişiklik görüyoruz. Bu alanda daha küçük, ev tipinde yerleşimlerle karşılaşıyoruz. Normalde bu alanda anıtsal yapılar kazıyoruz ama 2200’lerde bu büyük yapılar sona eriyor ve küçük yapılar ortaya çıkmaya başlıyor. Bunlar bizim için de sürpriz oldu. Aslına bakarsanız tamamen Kültepe’de krallık döneminin devam ettiğini düşünüyorduk ama yaklaşık 200 yıla yakın bir dönem içerisinde küçük bir yerleşim modeliyle karşılaşıyoruz. Bu anlamda ilginç oldu” dedi.
“Cumhuriyetimize armağan ediyoruz”
Kültepe’de ilk kez 4 bin 200 yıla tarihlenen bir kalıp bulduklarını ve bu eseri kazı ekibi olarak cumhuriyete armağan ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Kulakoğlu, “Bu alanda yaptığımız çalışmalarda o döneme ait olan eserlerle karşılaştık. 2023 bizim için çok önemli bir yıl. Başta cumhuriyetimizin 100. yılı. Aynı zamanda da Kültepe’nin 75. yılı. Prof. Dr. Tahsin Özgüç ve eşi Nimet Özgüç 1948 yılında ilk kez Kültepe’de kazılara başladı. Bugün 75. yılını kutluyoruz, cumhuriyetimizden 25 yaş genç bir kazı. Kesintisiz olarak Anadolu’da, belki de dünyada devam eden tek kazı. Ara vermeksizin kazılar devam ediyor. Bu sene bulduğumuz bir eseri de cumhuriyetimizin 100. yılına armağan etmek istiyoruz. Bir figür kalıbı. Çok özel bir buluntu. İlk defa Kültepe’de böyle bir eser çıkıyor. Bunu da tüm Kültepe heyeti olarak cumhuriyetimize armağan ediyoruz. Aşağı yukarı 4 bin 200’lü yıllara tarihlenen bir kalıp. Eski Tunç Çağı dediğimiz, Asurlu tüccarlar gelmeden önceki döneme ait kalıp parçası. Bu nedenle bizim için özel bir buluntu. İçinde aslan figürü var, iğne başları, boncuklar, ağaç şeklinde modeller var. Bunlar muhtemelen altın, gümüş ya da bakır türündeki metalleri buna dökerek kalıbını alıyorlar” ifadelerini kullandı.