TOPLU FOTOĞRAF ÇEKİMİ
İstanbul’un gizli tarihini ve yapay zeka destekli görsellerle zenginleştirilmiş keşiflerini gün yüzüne çıkaran “Saklı İstanbul” belgeselinin 2. sezonunun tanıtım galası yapıldı.
Tarihçi Cem Akoğul’un hazırlayıp sunduğu, birçok uzman ismin katkılarıyla gerçekleşen ’Saklı İstanbul’ belgeseli, izleyicilerin İstanbul’un saklı güzellikleriyle buluşmasını hedefliyor. Belgesel insanlık tarihinin en kadim şehirlerinden biri olan İstanbul’un, saklı kalmış tarihi ve kültürel miraslarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Daha önce kimsenin girmediği dehlizler, son keşifler ve katmanlar halinde incelenmeye değer klasik yapılar izleyici ile buluşuyor. Belgeselde kimi yapılar tesadüfen keşfedilmişken, bazılarının ise uzun ve meşakkatli süreçlerin sonunda ortaya çıkarıldığı gösteriliyor. Eserlerin tarihsel, mimari ve kültürel önemi irdeleniyor. Arşivlerden çıkan önemli parçalar ve yapay zekâ destekli görsel modellemeler, izleyicilere farklı bir İstanbul sunmayı hedefliyor.
Belgesel galasında konuşan Tarihçi Cem Akoğul projenin 2. sezonu ile ilgili, “Bu sefer ilk sezondan farklı olarak 8 bölüm çektik. Bu 8 bölümde Anadolu yakası da var. 2 bölümü Anadolu yakası özelinde yaptık. Kız Kulesi, Haydarpaşa, Yoros Kalesi, Damatris Sarayı gibi” dedi.
İlk bölümde Ayasofya Camii’nin işlendiğini söyleyen Akoğul, “Bazısı yeni keşif olan, bazısı bildiğimiz yerler, ama daha farklı açılardan göstermeye çalıştık. Bugün Ayasofya bölümünün gösterimi olacak. Tabi Ayasofya bir bölüme sığacak bir eser değil aslında. Hem sanat tarihi olarak, hem mimari olarak. Ziyaretçilerin giremediği kısımlara girdik. Hatta minaresine çıktık ve oradan Ayasofya’ya tekrar baktık. İlk sezonda da bir teknoloji kullanmıştık. 3 boyutlu taramalarla oluşturduğumuz grafikler vardı. Bu sezon ise yapay zekayla eskiden yapıların neye benzediğini bilimsel veriler ışığında yeniden oluşturmaya ve seyircinin aklında en azından bir ipucu oluşturmaya çalıştık” şeklinde konuştu.
İstanbul’un tarih katmanlarını farklı eser ve dönemlerde göstermeye çalıştıklarını ifade eden Akoğul, “Yeni keşifler de var. Haydarpaşa kazıları, İstanbul tarihini daha da geçmişe götürdü. Bunun dışında Sultanahmet Meydanı’nda biraz da ilk sezona gönderme yaparcasına, ilk sezonda hipodrom kalıntılarını gösteriyorduk burada da, yeni keşif olan eski Tapu ve Kadastro binasının altındaki altyapıları seyirciye sunduk. Ne kadar görkemli olduğunu göstermeye çalıştık. Anemas Zindanları diye bahsettiğimiz, İstanbul’un sur yapılarının devamı olan ek duvarları gösterdik ve burada da seyircilerin normalde göremeyeceği yerleri göstermeye çalıştık. İstanbul’un tarih katmanlarını farklı eser ve dönemlerde göstermeye çalıştık. Umarım seyirciler de bundan faydalanıp beğenirler” diye konuştu.
Gala gecesinde konuşan program danışmanlarından Olcay Aydemir ise, “Bizim için çok heyecan verici. Çünkü uzun süre emek verdik. Ben danışmanlarından biriyim. Hem de konuk oyuncusuyum. Çok heyecan verici. Biz de sizlerle ilk defa göreceğiz. Gerçekten de kolay ulaşılamayan, herkesin rahatlıkla giremediği, birçok kişinin ilk defa göreceği yapıları görecekler. Bence kaçırılmaması gereken, heyecan verici ve güzel bir belgesel oldu” dedi.
Kokteyl sonrası gala gecesine gelen misafirler belgeselin ilk bölümünü seyretmek üzere salona geçti.