ULUSLARARASI DÜZEYDE KALİTELİ HİZMET SUNAN VE BUNU ÇEŞİTLİ AKREDİTASYON BELGELERİYLE KANITLAYAN SAĞLIK KURULUŞLARI, FİZİKSEL KOŞULLARIN İYİLEŞTİRİLMESİ NOKTASINDA DA ÇITAYI YÜKSEĞE YERLEŞTİRİYOR.
Uluslararası düzeyde kaliteli hizmet sunan ve bunu çeşitli akreditasyon belgeleriyle kanıtlayan sağlık kuruluşları, fiziksel şartların iyileştirilmesi noktasında da çıtayı yükseğe yerleştiriyor.
Medicana Sağlık Grubu’nda, hastaya dokunan hemen her birimde uzun yıllardır yöneticilik yapan ve şu an da Medicana International İzmir Hastanesi’nde Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten, Strateji Uzmanı Sibel Durgun, sağlıkta meydana gelen bu dönüşümün kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Sağlık Bakanlığının başlattığı, “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın da tam olarak bunu hedeflediğini dile getiren Durgun, yapılan araştırmaların, fiziksel ve çevresel şartların hasta memnuniyetini önemli derecede etkilediğini ortaya koyduğunu dile getirerek, “bu süreçte bizler şunu anladık; hasta memnuniyetinin ve devamlılığının sağlanmasında, otelcilik hizmetleri, en az tedavi hizmetleri kadar önemli. Tıbbi ve teknolojik yeterliliğe ek olarak bakımsız ve otelcilik hizmetleri yetersiz olan bir hastane, hastalar için mutlak şikayet ve tatminsizlik nedeni” dedi.
Otelcilik hizmetleri sağlığa entegre edildi
Son yıllarda dünyada, hastanelerin hasta odalarının tasarımında 5 yıldızlı otel konforunun standart hale geldiğini ifade eden Durgun, “Bu yönelişin sebebi, hastalara daha iyi hizmet vermek ve tüketici memnuniyetini artırmanın yanında, elbette sağlık turizminde tercih edilen bir sağlık kuruluşu olarak, sektörde parmakla gösterilen bir kurum haline gelmek. Bu bakımdan hastane ve otel işletmeciliği aslında birbirine benzetilebilir. Hastanelerin temel amacı elbette sağlık hizmeti vermek de olsa, bu hizmeti konaklama ve yiyecek-içecek hizmetiyle birlikte verme zorunluluğu, hastanelerde hasta hizmetleri ve otelcilik ve destek hizmetleri müdürlüğü birimlerinin kurulmasına neden oldu” diye konuştu. Durgun, teknik, teknolojik ve konfor gibi fiziksel unsurların tek başlarına yeterli de olmadığının altını çizerek, sağlık çalışanlarının hastalara gösterdiği şefkat, güven, ilgi ve yardımseverlik gibi duygusal unsurların da odak noktasında yer aldığını belirtti.
Sağlık hizmetlerinde hasta merkezli modeller
Medicana International İzmir Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Durgun, dünyanın birçok ülkesinde, sağlık hizmetlerinin sunumu, kalitesi, sürdürülebilirliği ve daha iyi standartlara ulaştırılması için kalite yönetimi, yalın hastane, dijital hastane ve yeşil hastane gibi yönetim, sertifikasyon ve akreditasyon sistemleri ayrıca bebek ve anne dostu hastane gibi hasta merkezli modelleri geliştirildiğini, Türkiye’de 2011-2018 yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Planının, Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı’nda bu detaylara yer verildiğini ifade etti. Durgun, “Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki hizmet kalitesinin yükseltilerek rekabet gücünün uluslararası piyasada artırılması en önemli hedefler arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.
Kişilerin sağlık harcamalarında artış yaşanıyor
Türkiye İstatistik Kurumunun Aralık 2022 açıklamalarına göre, toplam sağlık harcamasının 2021 yılında 2020 yılına göre yüzde 41,6 artarak 353 milyar 941 milyon TL’ye yükseldiğini ve bu harcamanın içinde özel sektör sağlık harcamalarının yüzde 42,1’lik bir artış oranı ile 73 milyar 721 milyon TL olarak tahmin edildiğini vurgulayan Durgun, rekabetin ön planda olduğu özel sağlık sektöründe tıbbi, teknolojik ve konfor açısından 360 derece hizmetin sağlanmasının, sektörden alınacak olan payla doğrudan bir ilişkisi olduğunu vurguladı. İşte bu noktada doğru stratejilerle doğru adımlar atmanın sağlık işletmesinin geleceği açısından hayati olduğunu belirten Durgun, “Artan rekabet, hızla değişen çevresel şartlar ve teknolojideki ilerlemeler hastane yöneticilerini farklı stratejiler geliştirmeye zorlamaktadır. Bilindiği gibi stratejik bakış açısı, örgüt kaynaklarının değişen çevre şartlarına bağlı olarak genişletilmesi ve ortaya çıkan fırsatlar ile örgüt kaynakları arasında uyumun sağlanması, geliştirilmesi ve sürdürülmesi ile ilgili bir karar sürecidir. Bu süreçte iç çevre (işletme) yanında, ekonomik, teknolojik, politik, pazar ve rekabet gibi dış çevre faktörlerinin de dikkate alınması gerekir” diye belirtti.