PASLANMAZ SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ARSLAN KÜÇÜKEMRE
Türkiye, yıllık ortalama 2-2,5 milyar dolarlık paslanmaz çelik ithal ediyor. Yatırımlarla, yerlilik oranını arttırmak için ithalatın önüne geçilmeye çalışacak. Paslanmaz Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Küçükemre, “Türkiye’de şu an paslanmaz çelik üretimi yok. Ancak yaklaşık 1 milyon tonluk paslanmaz çeliğe ihtiyaç duyan Türkiye, bu alanda artık yatırım yapabilir. Böyle bir tesisin yatırım maliyeti ise 7-8 milyar dolar seviyelerinde. Bu yatırım için paslanmaz çelik sektörünün babayiğitleri olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Yatırımın önü açılırsa savunma sanayinden otomotive Türk sanayisinin hemen hemen her sektöründe yerlilik oranını da arttırabiliriz’’ dedi.
Küçükemre, ’’Mutfak araç gereçlerinden tekne imalatına, santral üretiminden endüstriyel makina parçalarına, araba parçalarından havacılık ve uzay sanayisine, bina iç ve dış cephesinden inşaat demirlerine kadar aklınıza gelen her alanda paslanmaz çelik kullanılıyor. Bu da sektörümüzü çok önemli bir konuma getiriyor. Yaklaşık 250 milyar dolar ihracat yapan ülkemizin daha fazla üretim yapabilmesi, daha fazla ihracata ulaşabilmesi için paslanmaz çeliğe daha çok ihtiyaç duyuluyor. Ancak Türkiye, paslanmaz çelik ihtiyacının tamamını ithalatla karşılıyor. Yıllık ortalama 2-2,5 milyar dolarlık ithalat yapılıyor. Yapılan ithalat 700-800 bin ton civarında seyrediyor. Bu zamana kadar paslanmaz çelik üretimi için yatırım yapılmamasının ana nedeni ihtiyacın, yapılacak yatırımı karşılamamasıydı. Şu anda bir üretim tesisi için gerekli olan 1 milyon tonluk talebe gelindi. 1 milyon ton üretim kapasitesine sahip bir tesis artık kurulabilir. 1 milyon tonluk üretim kapasitesine sahip bir tesisin yaklaşık yatırım değeri 7-8 milyar doları bulabiliyor. Bu bir anda çok büyük bir yatırım gibi gözükebilir. Yıllık ithalatın 2-2,5 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde 4-5 yıllık ithalat karşılığında bu yatırım yapılabiliyor. Böyle bir yatırımla Türkiye’nin çok önemli bir ithalat kaleminin önüne de geçilebilir. Türkiye özellikle savunma sanayinde, otomotiv üretiminde ve birçok sektörde yerli ve milli üretimi artırmak için çalışıyor. Eğer biz bu yatırımı yaparsak birçok sektörde yerli ve milli üretimi de artırmış olacağız. Sadece savunma sanayi ya da otomotivde değil, mutfak üretiminde, kimyada, tekstilde aklınıza gelebilecek birçok sektörde yerli üretimi artırabiliriz. Bu anlamda çok kritik bir noktadayız” ifadelerini kullandı.