MARMARA DENİZİ AÇIKLARINDA 15 ŞUBAT PERŞEMBE GÜNÜ BATAN BATUHAN A İSİMLİ KURU YÜK GEMİSİNİN 6 MÜRETTEBATINDAN 4’ÜNÜN ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR. BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DEKAN YARDIMCISI PROF. DR. ERİNÇ DOBRUCALI, HENÜZ HANGİ SEBEPTEN DOLAYI BATTIĞI BELİRLENEMEYEN GEMİNİN MUHTEMEL BATMA SEBEPLERİNİ DEĞERLENDİRDİ.
Marmara Denizi açıklarında 15 Şubat günü 6 kişilik mürettebatı ile sulara gömülen Batuhan A isimli kuru yük gemisinde kayıp 4 denizci için arama çalışmaları devam ederken, Bursa Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erinç Dobrucalı, geminin muhtemel batma sebeplerini değerlendirdi.
Marmara Denizi açıklarında, İmralı Adası’nın ise güneybatısında batan “Batuhan A” isimli kuru yük gemisinden 15 Şubat Perşembe günü sabah 07.12’de AIS sinyali de kesildi. Sonar cihazları ile yapılan arama çalışmalarında gemi enkazı 51 metre derinlikte bulundu. Havadan ve karadan devam eden arama kurtarma çalışmalarında kayıp 6 mürettebattan 2’sinin cansız bedeni bulundu. Kayıp mürettebatın arama kurtarma çalışmaları devam ederken geminin neden battığı henüz belirlenemedi.
Bursa Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erinç Dobrucalı, batan Batuhan A gemisi ile ilgili muhtemel senaryoları değerlendirdi. Marmara Adası’ndan Gemlik’e mermer tozu taşıdığı bilinen Batuhan A gemisinin sızdırmaz ambar kapakları olması gerekirken mavi branda ile kapatıldığına dikkat çekti.
Yağışlı havada mermer tozlarının su almasından dolayı geminin ağırlaşabileceğini belirten Dobrucalı, aşırı yük nedeniyle 53 yıllık geminin seyir esnasındaki olumsuz hava şartlarına dayanabilme ihtimalinin de düşük olduğunu ifade etti.
İHA’ya konuşan Prof. Dr. Erinç Dobrucalı, “1971 yapımı eski bir gemi ancak bu bölgede sürekli seyir halinde olan bir gemi. Gemi eski bir gemi ama güverte üstünde bulunan ambar kapaklarının normalde sızdırmaz olması gerekirken mavi branda ile kapatılmış. Mermer tozu olan ve sızdırmaz olması gereken ambarların içine deniz suyu girip fazla bir ağırlık oluşturmuş olabilir” dedi.
“Geminin eski olması faaliyete engel değil”
Hali hazırda yük taşıyan birçok eski gemi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dobrucalı, SOLAS sözleşmesine göre ticari gemilerin 36 ayda bir tekne bakımlarının yapılması gerektiğini ifade etti. Sadece bakımı yapılan ve belgelendirilmiş gemilerin ticari faaliyetlerine devam edebildiğini kaydeden Dobrucalı, tekne bakımı yapılmamış ticari gemilerin faaliyetlerine devam etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Batuhan A gemisinin de tekne bakımı yapılmadan faaliyetine devam edemeyeceğini kaydeden Dobrucalı, “Geminin eski olması faaliyette olmasına ve seyir yapmasına engel değil. Denizde can emniyeti, uluslararası sözleşmesi var. Gemiler SOLAS sözleşmesine tabi. SOLAS ticaret gemilerinin en geç 36 ayda bir tekne bakımlarının yapılmasıyla ilgili bir madde var. Ticaret gemilerine en az 2-3 senede bir havuzlanarak bakım yapılıyor. Geminin bağlı olduğu bayrak devleti ve klas kuruluşuna göre bu havuzlarda geminin denizde elverişli olup olmadığıyla ilgili bir belgelendirme süreci oluyor. Bu gemilerin o belgeleri almadan denize çıkması mümkün değil. Gemi seyir yaptığına göre bu sertifikaları da almıştır diye düşünüyorum. Klas kuruluşları sadece tekne, makine, elektrik sörveyleri değil aynı zamanda can sallarıyla ilgili, can yelekleriyle ilgili tüm kontrollerini yapıp bunu belgelendirdiği takdirde denize elverişli olarak seyir yapabilir. Emniyetsiz bir durumda gemi personelinin can salını denize atıp kurtulma şansları olabiliyor. Ama neden binmediler bilmiyorum” şeklinde konuştu.
“Eski olsa bile bu gemi için çok büyük bir dalga boyu değil”
Batuhan A gemisinin seyir aldığı esnada zaman zaman 3 metreyi bulan dalga boylarını değerlendiren Prof. Dr. Dobrucalı, “Bu sıkıntılı süreç görüntülerden gördüğümüz kadarıyla zaten akşam başlıyor. Batuhan A adlı gemi aslında çok fazla olmayan 5 bofor kuvvetinde bir denizde yani yaklaşık 2 buçuk metrelik bir dalga boyunda seyir yapıyor. Eski bile olsa bu gemi için çok büyük bir dalga boyu değil. Gemi önce kuzeye doğru yöneliyor sonra tekrar güneye rotasına geliyor. O esnada deniz şartları etkilemiş ama önce telsizden gemi personelinin yardım talebi var. Gemi batmaya başladıktan itibaren kendi kendine deniz suyunun basıncıyla alarm gönderen bir sistem olan EPİRP cihazlar oluyor. Sabah olması tesadüf, akşamdan başlayan bir süreç” ifadelerini kullandı.