MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN MEDYA TURU KAPSAMINDA GAZETECİLER, TÜRK KOMANDOLARININ KOSOVA-SIRBİSTAN SINIRININ SIFIR NOKTASINDAKİ DEVRİYE FAALİYETİNİ VE MEHMETÇİĞİN ÜLKEDE YAŞANABİLECEK MUHTEMEL GERGİNLİKLERE MÜDAHALE KAPASİTESİNİ YERİNDE GÖZLEMLEDİ.
NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü (KFOR) bünyesinde 25 yıldır görev yapan Türk askerleri, durumun kırılgan olduğu bölgede barış ve istikrarın korunması için 7/24 faaliyetlerini sürdürüyor.
NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü (KFOR) bünyesinde görevli Türk askerleri, Avrupa’nın en genç ülkesinde 1999’dan bu yana güvenliği sağlamaya devam ediyor. Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından düzenlenen medya turu kapsamında gazeteciler, Türk komandolarının Kosova-Sırbistan sınırının sıfır noktasındaki devriye faaliyetini ve Mehmetçiğin ülkede yaşanabilecek muhtemel gerginliklere müdahale kapasitesini yerinde gözlemledi.
“Halkın özellikle Türk askerine karşı çok olumlu samimi yaklaşımlarına şahit oluyoruz”
Program çerçevesinde KFOR’un Kosova’daki operasyon merkezi Bondsteel kampında gerçekleştirilen barışı destekleme tatbikatı görüntülendi. Manevra Bölük Komutanı, Türk askerlerinin bir grup göstericiye karşı müdahalesinin gösterildiği tatbikata yönelik, “Burada NATO öncülüğünde Kosova Gücü Görevi’nin bir parçası olarak bulunmaktayız. Vazifemiz, Kosova Gücü olarak Kosova’daki tüm toplulukların güvenli ve emniyetli bir ortamda yaşamasını sağlamak ve hareket özgürlüğüne katkıda bulunmaktır. Bu güvenli ve emniyetli ortamın sağlanması maksadıyla bölüğüm sorumluluk sahasında devriye faaliyetleri icra etmektedir. Bu devriyeler Kosova polisiyle ortak icra ettiğimiz devriyeler, Sırp Silahlı Kuvvetleriyle yine sorumluluk sahamızda ve idari sınır hattının bölgesinde senkronize olarak yaptığımız devriyelerdir. Ayrıca bağımsız devriye görevleri de icra etmekteyiz. Devriye görevlerimiz esnasında halkın Kosova gücüne ve özellikle Türk askerine karşı çok olumlu samimi yaklaşımlarına şahit oluyoruz. Özellikle yaşlılar ve çocuklardan çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Onların yüzündeki ve gözündeki parlamayı Türk askeri olarak hissediyoruz. Bu da bize buradaki faaliyetlerimize itici bir güç sağlıyor. Moral ve motivasyonumuzu üst seviyede tutuyor” diye konuştu.
“KFOR, kalıcı barış ve istikrarın tek yolu olan Belgrad-Priştine Diyaloğunu desteklemeye devam ediyor”
Tatbikat ardından KFOR Komutanı Özkan Ulutaş basın toplantısı düzenledi. Ulutaş, KFOR’un NATO müttefik ve ortaklarından oluşan 28 ülkenin 4 bin 600’den fazla askerle katkı sağladığı tamamen müşterek bir askeri güç olduğunu ifade etti. Ulutaş, 12 Haziran 1999’dan beri Barışı Koruma görevini yürüten KFOR’un aynı zamanda NATO’nun Balkanlar’daki uzun vadeli ve kararlı taahhüdünün de somut bir göstergesi olduğunu vurguladı. NATO’nun stratejik önemi haiz bu bölgede güvenlik ve istikrarın muhafazası Türkiye için de önem arz ettiğini belirten Ulutaş, Türkiye’nin NATO liderliğindeki KFOR’a kararlı ve güçlü bir şekilde harekatın başından beri katkı sağladığını dile getirdi. Ulutaş, bugün KFOR’un komutasını üstlenen ilk Türk generali olarak bulunmasının da Türkiye’nin bu misyona katkısının bir kanıtı olduğunu vurguladı. KFOR’un görevinin 1999’daki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararı ve ekindeki Askeri Teknik Anlaşma’ya dayandığını hatırlatan Ulutaş, “KFOR görevini bu yetkilendirme çerçevesinde yürütmekte, misyonunun odak noktasını ise Kosova’da yaşayan herkes için daima ve tarafsız bir şekilde güvenli ve emniyetli bir ortam ve hareket özgürlüğünün sağlanması oluşturmaktadır. Ayrıca KFOR, Kosova’da yaşayan herkesin yararına kalıcı barış ve istikrarın tek yolu olan Avrupa Birliği arabuluculuğundaki Belgrad-Priştine Diyaloğunu desteklemeye de devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
“Bölgedeki durum kırılganlığını koruyor”
Ülkenin şu andaki güvenlik durumunu değerlendiren Ulutaş, “Genel olarak bölgedeki durum sakin olsa da kırılganlığını korumaktadır. Bu nedenle Kosova kuzeyi dahil olmak üzere ilgili tüm güvenlik gelişmelerini, yapılan düzenli devriyeler ve yerel halka etkileşim içinde olarak gözle görülür ve esnek bir duruşla yakından takip ediyoruz. Birleşmiş Milletler kararı kapsamında, Kosova’da yaşayan herkes için güvenli ve emniyetli bir ortam ve hareket özgürlüğü sağlama görevimizi, Kosova Polisi, AB Hukukun Üstünlüğü (EULEX) misyonu ve Sırp Silahlı Kuvvetleri ile yakın iş birliği içinde sürekli ve tarafsız bir şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
“Türk askeri varlığı, KFOR’un hedeflerine ulaşması açısından çok büyük önem arz etmektedir”
Ulutaş, KFOR’daki Türk personelin rolüne değinerek, “Türk askerinin Kosova Barış Gücü’nde icra ettiği bazı temel görevleri şu başlıklar altında sıralayabiliriz. İlk olarak güvenlik ve istikrar. Türk askeri, devriyelere katılım sağlamış, önemli noktaları emniyet altına almış ve özellikle Operasyonel İhtiyat Kuvveti (OYK) ile potansiyel güvenlik tehditlerine yanıt vererek bölgedeki güvenlik ve istikrara önemli katkılar sağlamıştır.
Çok Uluslu İşbirliği olarak değerlendireceğimiz ikinci rolü gereği Türk askeri varlığı, NATO müttefik ve ortak ülke askerleri ile sorunsuz ve etkili iş birliğini yansıtmaktadır. Üçüncü olarak toplum desteği rolü ile Türk askeri, yerel topluluklara, altyapı sağlama ve geliştirme, sağlık desteği ve eğitim girişimleri vasıtasıyla sivil-asker iş birliği projeleri ile de yardım sağlamaktadır. Bunların yanı sıra bölgesel uzmanlık rolü ile Türkiye’nin Balkanlar’daki kültürel ve tarihsel bağları sayesinde Kosova’daki yerel sorunları anlama ve yönlendirme konusundaki kabiliyeti Türk askeri personelini Kosova Gücü (KFOR) için özellikle kıymetli hale getirmektedir. Sonuç olarak Türk askeri varlığı, KFOR’un bölgesel istikrara ve uluslararası iş birliğine olan sonsuz bağlılığını göstererek Kosova Gücü KFOR ’un hedeflerine ulaşması açısından çok büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.
“Her türlü görevi icra etmekte kararlıyız ve azimliyiz”
Program kapsamında Kosova’nın güneyindeki Prizren’de Türk askerinin konuşlandığı Sultan Murat Kışlası’na geçildi. Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Albay Sabri Gökhan Karamürsel, “Öncelikle anlamı isminde gizli olan Sultan Murat Kışlası’na hoş geldiniz diyorum. Sizleri aramızda görmekten onur ve mutluluk duymaktayız. Bundan tam 25 yıl önce 1244 sayılı BM kararı çerçevesinde NATO harekatı kapsamında 4 Temmuz 1999 tarihinde bir Tabur Görev Kuvveti ana karargahı bu kışlada olmak üzere Prizren’e konuşlanmıştır ve yaklaşık 25 yıldır Kosova’da barışın ve istikrarın korunmasına yönelik görevlerimize devam etmekteyiz ve Kosova halkının yanında olmayı sürdürmekteyiz. Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanlığı olarak vazifemiz barışı destekleme ve koruma harekatını icra etmek, uluslararası ortamda her seviyede Türk Silahlı Kuvvetlerini en iyi şekilde temsil etmek, Kosova Güvenlik Kuvvetleri’nin eğitimine katkıda bulunmak kalıcı bir çözüm ve güven ortamının sağlanması yönelik gerekli tüm faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu anlamda 2008 yılından itibaren Kosova halkının yanında olduğumuzun somut bir göstergesi olarak eğitim, kültür, sosyal ve sağlık konularında 369 projeyi hayata geçirdik. Ayrıca eğitim birliğimizin marifetiyle 2011 yılından itibaren 2 bin 905 Kosova güvenlik personeline çeşitli konularda askeri eğitimler verdik. Buna ilaveten 2016 yılından itibaren 175 Kosova güvenlik personeline Türkçe lisan eğitimi vermiş bulunuyoruz. Manevra bölüğümüz vasıtasıyla devriye görevlerini yürütürken, toplumsal olaylara müdahale eğitimlerine de devam ediyoruz. Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanlığı olarak verilecek her türlü görevi icra etmekte kararlıyız ve azimliyiz” dedi.
Türk askeri Kosova-Sırbistan sınırında
Kosova ile Sırbistan arasındaki sınır hattını da gözlemleyen Türk askerleri, yoğun sisin etkili olduğu dağlık bölgede 7/24 devriye faaliyetlerini sürdürüyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri, NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü’nün (KFOR) komutasını 10 Ekim 2023 tarihinde İtalya’dan devralmıştı.
2008 yılında Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı Türkiye, ABD ve birçok Avrupa ülkesi dahil 117 ülke bağımsız devlet olarak tanıyor. Sırbistan ise tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı kendi toprağı olarak görüyor.