KOAH VE ASTIMLA YAŞAM KONFERANSI
SANKO Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü tarafından “KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve Astımla Yaşam” konulu halka açık konferans düzenlendi.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Atilla Akkoçlu, bazı insanların normal aktiviteleri sırasında, nefes alışverişlerinde birtakım sıkıntılar yaşadığını belirterek,“Maksadımız, bu ve sorunlara çözüm üretmektir” dedi.
“Nefes Darlığı ile Yaşam” konusuna değinen Prof. Dr. Akkoçlu, halka açık konferans düzenleme amaçlarının nefes darlığı, astım ve KOAH hastalarının sorularını yanıtlamak olduğunu söyledi.
Hastaların sorunlarını değerlendirerek tedavi yöntemi belirlediklerini ifade eden Prof. Dr. Akkoçlu, “Halkımızı bu konuda bilinçlendirmek için toplantılarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nevhiz Gündoğdu ise “KOAH ile Yaşam” konusunda bilgiler verdi.
Doç. Dr. Gündoğdu geri dönüşümü olmayan, ilerleyici hava akımı kısıtlanması ile karakterize bir hastalık olan KOAH’ın gelişiminde rol oynadığı düşünülen risk faktörlerini “Genetik faktörler, sigara, çevresel ve mesleki maruziyet, iç ve dış ortam hava kirliliği” olarak sıraladı.
Tanı konulduktan sonra hasta ve yakınlarının hastalık hakkında doğru bilgilendirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Gündoğdu,bu dönemde hastaların yakından takip edilmesinin önemine dikkat çekti.
Hastanın tedaviye etkin katılımının sağlanması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Gündoğdu, “Hastanın olabildiğince aktif bir yaşam sürmeye yönlendirilmesi sağlığı açısından son derece önemlidir. Eğer hasta sigara içiyorsa sigarayı bırakması için bir takip ve tedavi programı düzenlenmelidir” diyerek sözlerini tamamladı.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Ali Ersoy ise “Astım ile Yaşam” konulu sunumunda şu bilgileri paylaştı:
“Astım hava yolları aşırı duyarlığı ile özellikle gece hırıltılı solunum, nefes darlığı, öksürük ve göğüste sıkışıklık nöbetleri ile seyreden bir hastalıktır. Semptomlar kişiden kişiye değişiklik gösterir. Oluşan semptomlar tedaviyle ya da nadiren kendiliğinden düzelebilir.”
Astım tedavisinde hedefin tam kontrol olduğuna işaret eden Uzm. Dr. Ersoy, “Tedavide hasta ve hekim iş birliği halinde olup kişiye özgü tedavi programları oluşturulmalıdır. Ayrıca astımda tedavinin yanı sıra korunma da çok önemlidir. Hastanın tetikleyiciler konusunda eğitilmesi ve bunlardan uzak kalması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Zeugma Toplantı Salonu’nda düzenlenen konferans, katılımcıların sorularının yanıtlanması ile sona erdi.