Ersin Şiyhan, D Smart’a konuk oldu

D Smart’ta yayınlanan Haftanın Konuğu programına Anadolu Ajansı Spor Haberleri Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan katıldı.

D Smart’ta yayınlanan Haftanın Konuğu programına Anadolu Ajansı Spor Haberleri Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan katıldı. ‘Altın Yumruk Busenaz Sürmeneli’ kitabını yazan Şiyhan, “Olimpiyatlar ülkemiz açısından çok önemliydi. Okçuluk ve boksta altın madalya kazanma başarısı gösterdik. Busenaz Sürmeneli ve Buse Naz Çakıroğlu benim işim gereği yaklaşık 10 yıldır takip ettiğim sporcular. Olimpiyatların hazırlık sürecinde her iki ismin de madalya alacağına inanıyordum. Sonunda Busenaz Sürmeneli altın, Buse Naz Çakıroğlu da gümüş madalya kazandı. Özellikle kadın sporcularımızın böyle bir başarı kazanması çok önemli bir gelişmeydi. Uzun zamandır Busenaz’ın hikayesini yazma hayalim vardı. Hem örnek bir sporcuydu, hem de disiplinli bir sporcuydu. Altın madalya da kazanınca ben de bu fikrimi kendisi ve ailesi ile paylaştım. Daha önceki başarılarını ve kariyerini arşivliyordum. Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu ile bu fikrimi paylaştığımda memnuniyetini dile getirdi. Ben de önsöz yazması için Bakan’dan rica ettim ve kitabın önsözünü yazarak beni onore ettiler. Bir kez daha kendisine şükranlarımı arz ediyorum. Yaklaşık 6 ay önce yayınlandı ve çok olumlu tepkiler geliyor. Bu kitap sadece bir biyografi olarak değil, bundan sonraki genç sporcularımıza örnek olması dileğiyle yazdım. Buradan alınacak örnekler, dersler var. Hedefi olan genç sporcular bu kitap sayesinde kendilerine yeni bir rota çizecekler, hedeflerini büyütecekler, bir şampiyonluğa nasıl ulaşacak bu kitabın içinde bunları bulacaklar. Busenaz’ın hikayesinde çok önemli bir detay var. Hocası eski milli boksör Cahit Süme, aynı zamanda Busenaz’ın eniştesi oluyor. Daha 10 yaşındayken bir ışık görüyor. Bundan 13 yıl önce ailesine bu kızın boksör olması gerektiğini, çok önemli özellikleri olduğunu ve iyi bir eğitim ile olimpiyat şampiyonu olabileceğini söylüyor. Buradan hareketle Busenaz’ın bundan sonraki açıklamalarını araştırdıktan sonra, hemen hemen bütün büyük başarılarının ardından hedefinin olimpiyat altın madalyası olduğunu söylüyor. Tabi ki tüm sporcuların hedefi madalyalar kazanmak ama, bir sporcunun ısrarla olimpiyat altın madalyası alacağını zikretmesi, benim bu kitabı yazmamadaki en etkili sebep oldu. Yani 10 yaşında spora başlarken tek hedefinin olimpiyat altın madalyası olduğunu söylüyor. Pandemi sürecinde yasaklar olmasına rağmen özel izinler alarak, evinin altına antrenman sahası kurdurarak olimpiyatlara hazırlanmaya devam etti. Hatta o kadar motiveydi ki erkek ağır sıklet boksörler ile antrenman yaptı. Ben de altın madalyaya giden bu yoldaki çabasını, azmi anlatmaya çalıştım” dedi.

“Türk gençlerine güvenilirse madalya sayısı artacak”

Türkiye’de futbolun dışında da bir spor iklimi olduğunu vurgulayan Ersin Şiyhan, “Türk gençlerine güvenilirse ve doğru yatırımlar yapılırsa, ben inanıyorum ki sadece boks ya da okçuluk değil, farklı branşlarda ve çok geniş yelpazede Türkiye’nin olimpiyatlarda madalya sayısı artacak. Hatta Avrupa ve dünya şampiyonlarında da şu an bilinmeyen birçok branşta madalyalar geldiğini göreceğiz. Paris Olipiyatları’ndan itibaren bu başarıları görmeye başlayacağız. Bu tarz başarılar oldukça, bu hikayeleri yazmak da bizim boynumuzun borcu. Yeter ki başarılar gelsin, gerek haberlerle, gerek kitaplarla kamuoyu ile paylaşmak isteriz” ifadelerini kullandı.

Ersin Şiyhan, son bölümde de 2022 Dünya Kupası’nı şöyle yorumladı:

“Katar’ın ev sahipliği süreciyle başlayan tartışmalar, sonrasında turnuvanın kışın yapılacak olması, Orta Doğu ülkesi olması nedeniyle seyircilerin gitmeyeceği, liglerin ortasında olduğu için maçların çok keyifsiz geçeceği konuşuldu. Ancak bu kadar kötülemenin aksine, Katar çok iyi bir ev sahipliği yaptı, organizasyon çok iyi geçti. Final maçı tarihin en heyecan verici finallerden biri oldu. Katar 2022 tarihteki yerini iyi bir şekilde aldı. Genel olarak gidenlerin izlenimleri de her açıdan olumlu yönde. Arjantin’de bir Maradona gerçeği var. Onun gölgesinde böyle bir başarı yakalamak kolay değildi. Arjantin kolektif futbol yerine, yeni bir ikon bularak şampiyon olmaya çalıştı. Messi, üzerinde Dünya Kupası’nı kazanamama baskısı olmasına rağmen, bunu kırdı ve kupayı kazanarak kariyerindeki eksikliği tamamladı.”