GÖZ HASTALIKLARI UZMANI DOÇ. DR. HALİL HÜSEYİN ÇAĞATAY
Öğrenme süreci ile görsel algı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, “Okulda öğrencilerin elde ettiği bilgilerin yaklaşık yüzde 80’i görsel içeriklerden oluşmaktadır. Bu yüzden eğer bir çocuk öğrenmede zorluk çekiyorsa, göz sağlığına özellikle dikkat edilmelidir.” dedi.
Çocukların hayatlarının ilk evrelerinde yoğun bir öğrenme dönemi yaşadığını ifade eden Çağatay, “İlk olarak yakın çevrelerini ve yaşadıkları ortamı tanımaya çalışırlar ve çocukların bu süreci okul yıllarında da devam eder. Ancak çocuklar harf ya da sayıları tanımada veya sınıfta tahtayı net göremede zorlanıyorsa, bu durum genellikle ebeveynler ve öğretmenler tarafından gözden kaçırılabilmektedir. Çocuğunuzun görsel açıdan okula hazır olup olmadığını anlamanın ilk aşaması kırma kusurlarını gidermektir. Ancak bu tek başına yeterli değildir; çünkü öğrenme zorluklarına yol açabilecek diğer göz rahatsızlıkları da bulunmaktadır. Gözlerin nasıl fonksiyon gösterdiği ve beynin bu görsel veriyi nasıl işlediği konusundaki sorunlar da çocuğun öğrenme kapasitesini etkileyebilir.” diye belirtti.
Okul öncesi kapsamlı göz muayenesi
Sıradan göz muayeneleri genellikle sadece kırma kusurlarını incelediğini belirten Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, “Çocuk göz sağlığına özel olarak odaklanan doktorlar, işlevsel ve algısal görme sorunlarını da ele alır ki bu sorunlar öğrenmeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Renk körlüğü genellikle öğrenmeyle ilgili bir sorun olarak görülmez, fakat eğer derslerde renk tanımlama ya da eşleştirme gerekiyorsa, bu durum özellikle küçük çocuklar için okulda zorluklara yol açabilir. Bu yüzden, okul öncesinde tüm çocuklara, renk körlüğünü de içeren detaylı bir göz kontrolü yapılması önerilir.” dedi.
Disleksi, göz ve öğrenme
Özel öğrenme zorluklarının yazılı veya sözlü dilin anlaşılması veya kullanılmasına dair temel bilişsel ve psikolojik süreçlerde ortaya çıkan aksaklıklar olduğunu aktaran Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, şöyle devam etti: “Normal ya da üstün zeka seviyesine sahip bireylerde, yaş, zeka ve eğitim seviyeleri gözetildiğinde, okuma, yazma ve matematik becerilerinin beklenenden çok daha düşük olması bu durumu tanımlar. Bir çocuğun öğrenme zorluğu teşhisi almış olup olmadığına bakmaksızın, görme problemleri öğrenme zorluklarına sebep olabilir. Eğer çocuğunuzun öğrenme sürecinde ya da okuldaki performansında sıkıntılar fark ediyorsanız, bu durumun altında yatan sebepleri araştırmanız şarttır. Bu sebepleri anlamak için çocuğunuzu yakından izlemeli, öğretmenlerle görüşmeli ve konuyla ilgili uzmanlardan yardım almalısınız.”
Çocuklarda görme sorunlarını erken tespit etme çok önemlidir
Çocukların gelişim sürecinde, görme yeteneklerinde değişikliklerin olmasının doğal olduğu ifade eden Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, “Bu değişikliklerin olumsuz bir etkiye sebep olmaması adına düzenli aralıklarla göz kontrolü yaptırmak kritik bir öneme sahiptir. Bu durum sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de oldukça mühimdir. Düzenli göz kontrolleri sayesinde, erken tespit, çocuğun görme yeteneğinin korunmasına yardımcı olur ve gerektiğinde erken tedavi imkanı sunar.” şeklinde konuştu.