DENGE VE KORUMA MEKANİZMALARININ TAM GELİŞMEMİŞ OLMASI NEDENİYLE İLK 7 YAŞTA KAFA TRAVMALARININ SIK GÖRÜLDÜĞÜNÜ SÖYLEYEN MEDİCANA KONYA HASTANESİ ACİL BÖLÜMÜ’NDEN UZM. DR. S. NUR ÇETİNKAYA BODUR, “KAFA TRAVMALARININ EN SIK GÖRÜLDÜĞÜ DÖNEM ERKEN ÇOCUKLUK ÇAĞI OLAN 2-7 YAŞ ARASI DÖNEMDİR. BU YAŞ GRUBUNDAKİ ÇOCUKLARDA GENELLİKLE OYUN OYNARKEN KAFAYA DARBE ALMA DURUMU SIKLIKLA MEYDANA GELEBİLİR. 7-14 YAŞ ARASI ÇOCUKLARDA İSE ÖN GÖRÜLEMEYEN DAHA ŞİDDETLİ KAFA TRAVMALARI YAŞANABİLİR’’ DEDİ.
Çocuklar, enerjik yapıları ve meraklı doğaları gereği sıkça düşer, çarpar ve yaralanırken, ebeveynler yaşanan bu ani kazaların ciddi bir sorunun işareti olabileceği konusunda kararsız kalabiliyor. Bu kazalarda, özellikle kafa travmalarının çocuklar için çok tehlikeli olduğuna dikkat çeken Medicana Sağlık Grubu Acil Bölümü’nden Uzm. Dr. S. Nur Çetinkaya Bodur, çocuklar kafalarını çarptığında ne yapılmalı ve hangi durumlarda hastaneye başvurulmalı sorularını yanıtladı.
Denge ve koruma mekanizmalarının tam gelişmemiş olması nedeniyle ilk 7 yaşta kafa travmalarının sık görüldüğünü söyleyen Medicana Konya Hastanesi Acil Bölümü’nden Uzm. Dr. S. Nur Çetinkaya Bodur, “Kafa travmalarının en sık görüldüğü dönem erken çocukluk çağı olan 2-7 yaş arası dönemdir. Bu yaş grubundaki çocuklarda genellikle oyun oynarken kafaya darbe alma durumu sıklıkla meydana gelebilir. 7-14 yaş arası çocuklarda ise ön görülemeyen daha şiddetli kafa travmaları yaşanabilir’’ dedi.
“Travmanın şiddetini anlamak için çocuktaki belirtileri dikkatle gözlemleyin”
Travmanın şiddetini anlamak için çocuğun yaşadığı belirtileri dikkatle gözlemlemek gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. S. Nur Çetinkya Bodur, kafa travmalarının hafif travmalar (beyin sarsıntısı gibi) ve şiddetli travmalar olarak genellikle iki ana kategoride değerlendirildiğini kaydetti. Uzm. Dr. S. Nur Çetinkaya Bodur hafif kafa travmalarında hafif baş ağrısı, kısa süreli baş dönmesi, uyuklama hali veya yorgunluk, geçici hafıza kaybı (çarpma anını hatırlamama) ve hafif mide bulantısı olabileceğini söyledi. Ciddi kafa travmalarının belirtilerinin ise daha belirgin, endişe verici olabileceğini kaydeden Uzm. Dr. S. Nur Çetinkaya Bodur, ebeveynlerinin şüphelendikleri an hastaneye başvurmaları gerektiğini vurguladı ve ciddi kafa travmalarının belirtilerini şöyle sıraladı:
“Bilinç kaybı; çocuk kafasını çarptıktan sonra bayılma veya birkaç saniyeden uzun süre bilincini kaybetme olabilir. Şiddetli baş ağrısı; geçmeyen veya giderek şiddetlenen baş ağrısı oluşabilir. Tekrarlayan kusma; birden fazla kusma durumu gözlemlenebilir. Gözle görülür deformasyon; kafada şişlik, morarma, açık yara veya çökme gibi fiziksel belirtiler olabilir. Nöbetler; çocukta nöbet benzeri hareketler (kontrolsüz kasılmalar) gelişebilir. Bilinçte bulanıklık veya konuşma zorluğu; çocuk kafasını çarptıktan sonra konuşmakta zorlanıyor, kafası karışmış görünüyor olabilir. Denge kaybı veya hareket güçlüğü; çocuk yürümekte zorlanıyor veya vücudunun bir tarafında zayıflık hissediyor olabilir. Görme problemleri; çift görme, bulanık görme veya görmede ani değişiklikler oluşabilir. Dışarı kanama veya beyin sıvısı sızıntısı; kulaktan veya burundan kan ya da açık renkli sıvı gelebilir.”
Kafa travmasından sonra çocuğu dikkatlice gözlemlemenin hayati öneminden bahseden Uzm. Dr. S. Nur Çetinkaya Bodur, bu durumlardan herhangi biri gözlemlenirse, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin altını çizerek, “Ebeveynler, belirtileri doğru bir şekilde değerlendirip zamanında müdahale etmeli ve bu tür kazalarda vakit kaybetmeden bir acil servise giderek, çocuğun gerekli muayene ve testlerden geçmesini sağlamak hayati önem taşır. Öte yandan, hafif travmalarda dikkatli bir takip ve dinlenme genellikle yeterli olacaktır. Unutmamak gerekir ki, çocukların güvenliği için tedbirli olmak ve gerektiğinde hızlı hareket etmek, onların sağlıklı bir şekilde büyümelerine katkı sağlar’’ diye konuştu.