TÜRKİYE’DE SOKAK LAMBALARININ GÜNEŞİN BATIŞI VE DOĞUŞU İLE ORANTISIZ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞTIĞI İÇİN ENERJİ İSRAFINA SEBEP OLDUĞU İFADE EDİLDİ
Jeofizik Mühendisleri Odası Doğu Anadolu Bölge Başkanı Rufai Çınar, ülkemizde sokak lambalarının güneşin batışı ve doğuşu ile orantısız bir şekilde çalıştığı için enerji israfına sebep olduğunu ifade etti.
Avrupa’da sokak lambaları güneşle uyumlu
Ülkemizde 8.5 milyon sokak lambası bulunduğunu ifade eden Jeofizik Mühendisleri Odası Doğu Anadolu Bölge Başkanı Rufai Çınar, “Bu lambalar her gün güneş doğuşundan yarım saat önce ortalık aydınlanmasına rağmen yanmaktadır. Yine akşam gün batışından sonra yarım saat aydınlık devam etmesine rağmen toplam 1 saat fazladan yanmaktadır. Bu da enerji israfına sebep olmaktadır. Ortalama bir hesap yapacak olursak 8,5 milyon sokak lambasının her biri saatlik 100 watt olsa gün içinde toplam 850 bin kw enerji israfına sebep olmaktadır. Oysa ki, Avrupa ülkelerinde sabah aydınlık başlar başlamaz sokak lambaları kapatılmakta. Akşamda gün batımından yarım saat sonra aydınlık kaybolduğunda lambalar yakılmaktadır. Ayrıca bunun dışında akşam ve geceleri de şehirler aşırı aydınlatılmaktadır. Bu da biyolojik döngümüz ve astronomi gözlemler açısından sıkıntı oluşturmaktadır. Ülkemiz ve tüm dünya için hazırlamış olduğum aydınlığın her yerde ne zaman başlayıp bittiğini gösteren web sitesi adresi (https://errufai.com/safak-dogus-batis.html) şeklindedir. Kurumlar ve insanlar buradan faydalanılabilir” dedi.
“Dışa bağımlılık ve kaynak israfı azalır”
Elektrik mühendisleri odasının verilerine göre ülkemizde 2022 içinde üretilen elektriğin yüzde 34,6 kömürden, yüzden 22.2 doğal gazdan elde edildiğini hatırlatan Çınar, “En sona Mayıs 2023 verilerine göre yüzde 20,8 kömür, yüzde 24,2 doğal gazdan elde edilmektedir. Toplamda elektrik üretiminin yüzde 45’i kesimi fosil yakıtlardan ve doğalgazı gibi ithal enerjiden karşılanmaktadır. Bu da ülkemizin dışa bağlılığı ve kaynaklarının israfı anlamında gelmektedir. Günümüzde yer altı enerji kaynakları açısında tüketmiş olduğumuz petrolün yüzde 10’nu ancak yerli üretimden karşılanmaktadır. Doğal gazda yüzde 10 potansiyele sahip olmamıza rağmen mevcut tüketimindeki kullanım yüzde 1-2 civarındadır. Bu yüzden hızlı bir şekilde elektrikli araçlara geçiş yapmamız, şehirlerarası ulaşımda da elektrikli hızlı trenlerin yaygınlaştırılması ve kullanımı önem arz etmektedir. Ayrıca herkesin bireysel araca yönelmesi, gerek petrol kullanımı gerekse şehir içi trafikte yolların yetersiz gelmesi yüzünden toplu ulaşımın yaygınlaştırılması enerji açısından önem arz etmektedir.” diye konuştu.
Elektrik üretiminde kömür gerçeği
Elektrik Mühendisleri Odası verilerine göre; Türkiye elektrik enerjisi tüketimi 2022 yılında 328,9 TWh, elektrik üretimi ise 326,2 TWh olarak gerçekleştirdi. 2022 yılında elektrik üretiminin, yüzde 34,6’sı kömürden, yüzde 22,2’si doğal gazdan, yüzde 20,6’sı hidrolik enerjiden, yüzde 10,8’i rüzgardan, yüzde 4,7’si güneşten, yüzde 3,3’ü jeotermal enerjiden ve yüzde 3,7’si diğer kaynaklardan elde edildi. 2023 yılı Mayıs ayı sonu itibariyle ülkemiz kurulu gücü 104.672 MW’a ulaştı. 2023 yılı Mayıs ayı sonu itibariyle kurulu gücün kaynaklara göre dağılımı; yüzde 30,2’si hidrolik enerji, yüzde 24,2’ü doğal gaz, yüzde 20,8’i kömür, yüzde 11’i rüzgâr, yüzde 9,6’i güneş, yüzde 1,6’sı jeotermal ve yüzde 2,5’i ise diğer kaynaklar şeklindedir. Ayrıca ülkemizde elektrik enerjisi üretim santrali sayısı, 2023 yılı Mayıs ayı sonu itibarıyla 12 bin 57’ye (lisanssız santraller dahil) yükseldi. Mevcut santrallerin 751 adedi hidroelektrik, 67 adedi kömür, 361 adedi rüzgar, 63 adedi jeotermal, 346 adedi doğal gaz, 9.979 adedi güneş, 490 adedi ise diğer kaynaklı santrallerdir.