BELEDİYE-İŞ SENDİKASI İLE İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARASINDA DEVAM EDEN VE İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, İZSU, İZDOĞA, İZBETON VE İZULAŞ’DA ÇALIŞAN EMEKÇİLERİ KAPSAYAN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN (TİS) YAPILAN GÖRÜŞMELER SONRASINDA TIKANMASI SONUCUNDA YAKLAŞIK 6 BİN İŞÇİ EYLEME ÇIKTI. SAAT 10.00’DA KONAK PİER BİNASI ÖNÜNDE TOPLANAN BİNLERCE İŞÇİ, İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ EGEMENLİK EVİ BİNASI ÖNÜNE SLOGANLAR ATARAK YÜRÜDÜ.
Belediye-İş Sendikası ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında devam eden TİS görüşmelerimin tıkanması sonucu yaklaşık 6 bin işçi eyleme çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Evi Binası önüne basın açıklaması yapan, “Emekçiler, alın terinin karşılığını almak için iki ayı aşkın süredir belediye yönetimi ile görüşüyor. Ancak emekçinin yaşadığı geçim sıkıntısını görmüyorlar. Belediye yönetiminin sorunlarımıza karşı duyarsızlığı karşısında öfkeleniyoruz. Biz emekçiler, huzur içinde çalışmak, alın terimizin karşılığını almak istiyoruz” dedi.
Belediye-İş Sendikası ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında devam eden ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ’da çalışan emekçileri kapsayan toplu iş sözleşmesinin (TİS) yapılan görüşmeler sonrasında tıkanması sonucunda yaklaşık 6 bin işçi eyleme çıktı. Saat 10.00’da Konak Pier Binası önünde toplanan binlerce işçi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Evi Binası önüne sloganlar atarak yürüdü.
“Emekçinin yaşadığı geçim sıkıntısını görmüyorlar
İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Evi Binası önünde bir basın açıklaması yapan Belediye-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay, “Bizler İzmir’imizi alın teriyle güzelleştirenleriz. Bizler su, kanal, arıtma, otobüs hizmeti, asfalt, mezarlık ve itfaiye hizmetlerini sabahın kör karanlığından gece yarılarına, yaz demeden kış demeden günün 24 saati durmaksızın yerine getiren emekçileriz. İzmir’in her evinde, her sokağında, her caddesinde emekçilerin alın teri ve emeği var. Ancak bu kadar önemli ve vazgeçilmez olan bu hizmetleri yapan bizler, yaşanan ekonomik sıkıntılar ve enflasyon altında eziliyoruz. Belediye yönetimi sesimizi duymuyor, yaşadığımız yoksulluğu geçim sıkıntısını görmüyor. Belediye yönetiminin sorunlarımıza karşı duyarsızlığı karşısında öfkeleniyoruz. Biz emekçiler, huzur İçinde çalışmak, alın terimizin karşılığını almak istiyoruz” dedi.
“Kabul edilemez tekliflerle gelerek neden bizi eyleme, protestoya, greve zorluyorsunuz?”
“Toplu iş sözleşme masasında emekten yana tavır sergilemek zor iş mi?” diye sözlerini sürdüren Atalay, “Kabul edilemez tekliflerle gelerek neden bizi eyleme, protestoya, greve zorluyorsunuz? Kim, neyi tatmin etmeye çalışıyor? Buradan bir kez daha haykırıyoruz; yaşanan siyasi çekişmelerin, kavgaların parçası, tarafı sorumlusu biz emekçiler değiliz. Olmayacağız. Bizim amacımız, alın terimizin karşılığını alarak, toplu sözleşmemizi halaylarla coşkuyla tamamlamak. Biz insanca bir yaşam için, enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ iş yerlerince çalışan emekçiler, alın terinin karşılığını almak için iki ayı aşkın süredir belediye yönetimi ile görüşüyor. Ancak emekçinin yaşadığı geçim sıkıntısını görmüyorlar. Belediye emekçileri esnaf gibi her maliyet artışında ürettiği ürün veya verdiği hizmete zam yapamaz. Çünkü, emekçinin tek geçim kaynağı, alın teri olan ücretidir” ifadelerini kullandı.
“Bu sesi duyun”
Sözlerini sürdüren Atalay, şunları söyledi:
“Biz insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret istiyoruz. Enflasyonun sebebi emekçiler değil. Belediyenin bütçesini de emekçiler yapmıyor. Biz seçim derdinde değiliz. Biz geçim derdindeyiz. Hiç kimse, emekçilere ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeye kalkmasın. Uyarıyoruz; artık zaman daralıyor, grev çanları çalıyor. Buradan belediye yönetimine sesleniyorum; yangında hayatını ortaya koyan itfaiye emekçisinin, yazın 40 derece sıcağında çalışan İZBETON emekçisinin, kışın soğuğunda suyun içinde çalışan su arıza emekçisinin, kanalizasyonda lağımın içinde çalışan kanal emekçisinin, atık su arıtma ve atık su pompalarda koku gaz ve lağımın içinde çalışan arıtma İZSU ve İZDOĞA emekçisinin, sabah-akşam, yağmur-sıcak demeden sabahın dördünde yola çıkıp her türlü riski alan ve can taşıyan İZULAŞ emekçisinin, kenti güzelleştirmek için ter döken ‘kent ustaları’ emekçisinin sesine kulak verin. Bu sesi duyun. Çünkü bu ses emeğin emekçinin sesidir.”
Eylemde kısa bir konuşma yapan Türk-İş İzmir 3. Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak ise “Bu dava kutsal dava, bu dava emek davası, ekmek kavgası, seçim kavgası değil. Bir an önce masanın yeniden kurulup bu davayı seçim sonucuna kadar bitirip; davamıza, ekmeğimize, kentimize sahip çıkmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, işçilerin belediye binası önündeki oturma eylemi sürüyor.