HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI LÜTFÜ SAVAŞ, İSKENDERUN’UN İL OLMA SÖYLEMLERİNE TEPKİ GÖSTEREREK EKONOMİK VE DEMOGRAFİK SEBEPLERDEN DOLAYI HATAY’IN 2’YE BÖLÜNMESİNİN TÜRKİYE’YE MİLLİ ANLAMDA ZARAR VERECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İskenderun’un il olma söylemlerine tepki göstererek, ekonomik ve demografik sebeplerden dolayı Hatay’ın 2’ye bölünmesinin Türkiye’ye milli anlamda zarar vereceğini düşündüğünü söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhuriyet’in 100. yılında 100 il” açıklaması, 250 bin nüfuslu Hatay’ın İskenderun ilçesinin il olabileceğine ilişkin tartışmalar başlatmıştı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Kahramanmaraş merkezli depremde ağır darbe alan Hatay’ın ikiye bölünmesinin yanlış bir düşünce olduğunu dile getirmişti.
Başkan Savaş, İhlas Haber Ajansı Muhabiri Veysel Korkmaz ile yaptığı görüntülü görüşmede, konuya ilişkin özel açıklamalarda bulundu.
“Hatay, jeostratejik ve jeopolitik anlamda bu coğrafyanın en önemli yerlerinden biridir”
Başkan Savaş, Hatay’ın birçok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yaptığına değinerek, “Hatay’ın özel bir konumu var. Yüzyıllarca Hatay bir cazibe merkezi oldu. Burada 13 medeniyet, 27 kültür gelip geçmiş. Şu anda 3 tane semavi din ve birçok mezhep, etnik köken bölgede yaşamaktadır. Hatay, birçok coğrafyanın kesişim noktasıdır. Cazip olmuş, cazibesini de bugüne kadar göstermiş. Bununla birlikte Hatay, 20 yıl Fransız işgali altında kalmış. Hatayla birlikte 7 tane il Fransızların işgaline girmiş ama hepsi 1-2 yıl içerisinde işgalden kurtulmuş. Hatay, 20 yıl boyunca bağımsızlık mücadelesi vermiştir. Biz bütün bunları düşünerek hareket etmeliyiz. 20 yıl boyunca bağımsızlık mücadelesi verdik, bu mücadelemizde de birçok insanımızı kaybettik. Bu mücadeleyi verirken de Fransızlar bizi kendi insanlarımız ile vurmaya kalkmışlardı. Kendinden olmayan bize karşı olan birçok unsuru kullanmışlar. Çünkü Hatay, jeostratejik ve jeopolitik anlamda bu coğrafyanın en önemli yerlerinden bir tanesidir” dedi.
“Yıllardır çeşitli kaynaklarda ve haritalarda Hatay’ın Türkiye dışında gösterilme durumu var”
Suriye’de yaşanan iç karışıklık sonrası Hatay’ın çeşitli kaynaklarda Türkiye haritasında gösterilmediğine dikkat çeken Başkan Savaş, Hatay’ın kuzeyinde terör koridorları olduğuna dikkat çekerek, “Şu an Suriye’de birçok egemen devlet var; Çin, Amerika, Rusya, İran ve güneyden inmek isteyen bir terör koridoru var. Suriye’de yaşayanlar, Suriye komşuluğunda yaşayanlar ve dışarıdan gelen birçok radikal unsurun ve silahlı gücün, güneyden sıcak denize inme isteği var. Yıllardır çeşitli kaynaklarda ve haritalarda Hatay’ın Türkiye dışında gösterilme durumu var. Tüm bunlara baktığınız zaman jeostratejik ve jeopolitik önemini görürsünüz” ifadelerini kullandı.
“Hatay’ı ikiye böldüğünüz zaman hem demografik yapı anlamında Antakya kısmında Türk nüfusu azaltmış oluyorsunuz”
Deprem sonrası 560 bin Hataylının başka illere göç ettiğine dikkat çeken Başkan Savaş, 550 bin Suriyelinin de Hatay’da yaşadığını belirterek, “Şu an biz deprem yaşadık; Suriyeli misafirlerimizi Hatay’da ağırlıyoruz. Türkiye’deki Suriyelilerin 4’te 1’i Hatay’da. Biz deprem sonrası AFAD verilerine göre 560 bin kişi Hatay’dan ayrılmış ve başka illerde yaşıyor. Hatay nüfusunun yaklaşık 3’te 1’i Hatay dışında yaşıyor. 550 bin Suriyeli Hatay’da yaşıyor. Hatay’da giden insanların yüzde 90’ı ova tarafında yani Suriye sınırına yakın bölgede; Antakya, Samandağ, Defne, Kırıkhan ve Hatsa başta olmak üzere. Gidenlerde birlikte Suriyelilerin 550 bin civarında nüfusu var, bu nüfustan yaklaşık yüzde 90’ı Suriye sınırına yakın bölgede. Şu an baktığımızda ova kısmında nüfus ya dengededir ya da Suriyeliler bizden fazladır. Demografik yapı ova bölgesinde tamamen tersimize dönüyor. Bir de işin ekonomik boyutu var. Hatay’ın gelirinin büyük çoğunluğu İskenderun bölgesinden. İthalat, ihracat ve esas limanlarla birlikte ilimizin gelirinin yüzde 75’i o bölgede. Yani Hatay’ı 2’ye böldüğünüz zaman hem demografik yapı anlamında Antakya kısmında Türk nüfusu azaltmış oluyorsunuz ve Suriye’den gelenlerin nüfusu bizi geçmiş olma ihtimali yüksek. Hem de ekonomik anlamda bizim Antakya tarafında çiftçilikle uğraşan insanlar daha fazla. Çiftçilerin durumu da ortada. İskenderun’u il yaptığınızda Antakya tarafını yoksulluğa ve açlığa mahkum edersiniz. Bu nedenle hem ekonomik sebepler hem de demografik sebeplerle Hatay’ın 2’ye bölünmesinin gerçekten de Türkiye’ye milli anlamda zarar vereceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Milli meseleleri, milli insanlar konuşur”
Hatay milletvekilleri Hüseyin Yayman ve Adem Yeşildal’ın İskenderun’un il olması konusunda kendisine yönelik “Türk milletini tanımadığı” şeklindeki söylemlerini de değerlendiren Savaş, “Biz Türkiye’yi de iyi tanıyoruz, söylemlerde bulunan arkadaşları da iyi tanıyoruz. Hüseyin Yayman çözüm sürecinde Salih Müslim ile aynı masaya oturan insandır. Çözüm sürecinin de Türkiye’yi nereye götürdüğü bellidir. Çözüm süreci sonrasında hendek operasyonlarında 800’e yakın güvenlik görevlimiz hayatını kaybedip şehit olmuştur. Biz bu tür olayların içinde olmadık, olaya gayet milli çerçeveden bakıyoruz. Hüseyin beyin bu durumumu anlamaması kadar doğal bir durum yoktur çünkü kendisi çözüm sürecinde önemli aktörlerden bir tanesi olmuştur. Neredeyse Türkiye’yi uçuruma götürüyordu. Adem Yeşildal’ın kendi bürosunda daha önce çalıştığı ortağı hangi konuda hala mahkemeliktir. Ailesinden insanlar nelerle suçlanarak yargı tarafından cezalandırılmıştır ona baksınlar. Bu nedenle ikisinin de benimle ilgili söyleyeceği hiçbir şey yoktur. Milli meseleleri, milli insanlar konuşur. Ülkesini seven, vatanını seven insanlar konuşur” dedi.
“Hatay’ı ayağa kaldırmak için her türlü iş birliğine varız”
Deprem sonrası 15 milyon TL’lik ekstra bir ödenek aldıklarına ve ilçe belediyelerinin bile kendilerinden daha fazla ödenek aldığına dikkat çeken Başkan Savaş, “Deprem sonrası bize ekstra olarak 15 milyon TL para verildi ama ilçe belediyelerine bile bizden daha fazla kaynak verildi. Şimdi buradaki mesele şu; Hatay’ın tekrar ayağa kaldırılması lazım. Ben ’şu ne yaptı, bu ne yaptı’dan ziyade hem hükümetin hem de biz belediyelerin hızlı bir şekilde Hatay’ı ayağa kaldırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda her türlü iş birliğine varız. Biz ilk saatlerden beri gücümüz maddi ve manevi neye yetiyorsa sıkıntıları gidermeye gayret ediyoruz. Hatay’da bakanlıklar çalışıyor ama Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya gibi Hatay’da da çok daha fazla ağırlıklı çalışmalarını bekliyoruz” dedi.