ASO Başkanı Ardıç: “İklim değişikliği insan varlığının mevcudiyetini devam ettirebilme sorunudur”

ANKARA SANAYİ ODASI (ASO) BAŞKANI SEYİT ARDIÇ “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ; BİR ÇEVRE SORUNU YA DA EKONOMİ VE TİCARET POLİTİKASI OLMASININ ÖTESİNDE, İNSAN VARLIĞININ MEVCUDİYETİNİ DEVAM ETTİREBİLME SORUNUDUR. YEŞİL DÖNÜŞÜM SÜRECİNE BU AÇIDAN BAKMALI, YAŞAM TARZIMIZI VE TÜKETİM ALIŞKANLIKLARIMIZI DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKTİĞİ DÜŞÜNCESİNİ ARTIK KABULLENMELİYİZ” DEDİ.

ASO Başkanı Ardıç: “İklim değişikliği insan varlığının mevcudiyetini devam ettirebilme sorunudur”
resim yükle
Yayınlama: 09.06.2023
A+
A-

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, “İklim değişikliği; bir çevre sorunu ya da ekonomi ve ticaret politikası olmasının ötesinde insan varlığının mevcudiyetini devam ettirebilme sorunudur. Yeşil dönüşüm sürecine bu açıdan bakmalı, yaşam tarzımızı ve tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerektiği düşüncesini artık kabullenmeliyiz” dedi.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) “Almanya’da Kömürden Çıkış: Almanya Deneyiminden Öğrenmen” başlıklı paneli TEPAV konferans salonunda düzenlendi. Panelde konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, iklim değişikliğinin ekonomi ve ticari politikaları düşünmenin ötesinde olduğunu belirterek, “İklim değişikliği; bir çevre sorunu ya da ekonomi ve ticaret politikası olmasının ötesinde insan varlığının mevcudiyetini devam ettirebilme sorunudur. Yeşil dönüşüm sürecine bu açıdan bakmalı, yaşam tarzımızı ve tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerektiği düşüncesini artık kabullenmeliyiz. Bu konuda sanayicilerimize çok iş düştüğünün farkındayız” açıklamalarında bulundu.

resim yükle

“İhracatımızın yüzde 40’ından fazlasını AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz”

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin çevreye duyarlı sürdürülebilir bir dünya için mevzuatını sürekli yenilediğine dikkati çeken Ardıç, “AB ülkeleri ise her geçen gün mevzuatını yeniliyor, ürün ve hizmetler için yeni standartlar yayınlıyor. Ürünlerin daha çevreye duyarlı, minimum atık çıkacak şekilde üretilmesini istiyorlar. Örneğin dijital ürün pasaportu düzenlemesi üzerine çalışılıyor. Bir ürünün çevresel etkileri, geri dönüştürülmüş ürün miktarı, tamir edilebilirliği gibi bilgiler gözler önüne serilecek ve tüketici tercihini bu yönde yapacak” ifadelerini kullandı.

“Enerjide almamız gereken çok yol var”

Ardıç, Türkiye’nin yenilebilir enerji kaynaklarından üretim yapabilme konusunda pek çok ülkeye nazaran iyi konumda olduğunu söyledi. Ardıç, Türkiye’nin enerjide alması gereken daha çok yol olduğunun altını çizerek, “Türkiye her ne kadar yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapma konusunda pek çok ülkeye nazaran iyi bir konumda olsa da hala almamız gereken çok yol var. Geldiğimiz noktada sanayi kuruluşlarımızın kendi enerjilerini üretebilmeleri, güneş enerjisinden, rüzgar enerjisinden yararlanmaları çok önemli” diye konuştu.

Yeşil dönüşüme hidrojen teknolojilerini örnek gösteren Ardıç, “Hidrojen teknolojileri de burada kritik bir rol oynayacak. Pek çok teknoloji şirketimiz şimdiden yeşil hidrojen konusunda çalışmalara başladı” dedi.

Ardıç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yenilebilir hidrojen enerjisi yol haritasının yeşil dönüşüm noktasında kendilerine yol haritası olduğunu söyleyerek, “Nitekim Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız tarafından yakın zamanda yayınlanan hidrojen yol haritası da bu anlamda bizlere yol gösterici oldu. Fosil kaynakların kullanımı konusunda ise artık yol haritamızın netleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Diğer ülkelerin deneyimlerinden her fırsatta istifade edebilmeliyiz. Özellikle Almanya, bizim önemli bir ticaret ortağımız. Birlikte pek çok iş başarıyoruz” şeklinde konuştu.

“Alman Tedarik Zinciri Yasası, yeşil dönüşümün ne kadar kapsamlı olduğunu bize hatırlattı”

Ardıç, Alman Tedarik Zinciri Yasası’nın Türkiye’deki yeşil dönüşüme öncülük edecek bir yasa olduğunu vurgulayarak, “Bu deneyim bize şunu söylüyor; şirketlerin kendilerinin dönüşmesi yetmiyor. Tüm tedarik zinciri dönüşmeli, yeşillenmeli. İşte bu aşamada Almanya’nın kömürden çıkış konusundaki deneyimi, yol haritamızı belirlememizde bize oldukça katkı sağlayacak. Geçmişten bugüne yeter ki üret, nasıl üretirsen üret dönemindeydik. Bugünden geleceğe çevreye saygılı üretim dönemine geçiyoruz” açıklamalarında bulundu.

resim yükle
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.