ANNE KARNINDAYKEN BEBEĞİN İÇİNDE YÜZDÜĞÜ AMNİYON SIVISI İLE DOLU BULUNAN AMNİYON ZARININ BEBEĞİN ELİNE, AYAĞINA, KORDONUNA YA DA BOYNUNA DOLANMASI OLARAK BELİRTİLEN “AMNİYOTİK BANT SEDROMU” BAŞARILI VE GELİŞMİŞ CERRAHİ YÖNTEMLERLE TEDAVİ EDİLİYOR.
Anne karnındayken bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısı ile dolu bulunan amniyon zarının bebeğin eline, ayağına, kordonuna ya da boynuna dolanması olan “amniyotik bant sedromu”, başarılı ve gelişmiş cerrahi yöntemlerle tedavi ediliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, “Yeni gelişen fetoskopik yöntemlerle amniyotik bant sendromu olan ve operasyon için uygun olan bebekleri anne karnında ameliyat edebiliyoruz” dedi.
Amniyon zarının anne karnındaki bebeğin el, ayak parmaklarına veya bebeğin baş bölgesine dolanması veya yapışması durumu olarak belirtilen amniotik bant sendromu nedeniyle bebekte el ve ayakta kopmalar veya göbek kordonunun etkilenmesi durumunda bebeğin hayatını kaybetmesi riski bulunuyor. Oysa fetoskopi adı verilen anne karnında ameliyat ile bebekler kurtulabiliyor. Vücudunun bir uzvuna dolanan bant, anne karnındaki bebekten ameliyat ile alınıyor. Uzmanlar, bu tip sorunlarda zaman zaman anne adaylarına gebeliğin sonlandırılması gerektiğinin önerildiğini ancak gelişen yöntemlerle anne karnında ameliyat ve tedavinin mümkün olduğunu bildiriyor.
Türk Jinekoloji Derneği Antalya Şubesi üyesi ve eski başkanı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, bu tarz sorunu olan gebelere bilinçsizce gebeliğin sonlandırılması önerisinde bulunulduğunu, oysa anne karnında ameliyat ile bantın tedavisinin mümkün olduğunu belirtti. Kumru, hem göbek kordonu hem de kolunda etkilenme olan bir bebeği başarılı şekilde fetoskopi ile tedavi ettiklerini ve olguyu Perinatoloji Dergisi’nde yayımladıklarını belirterek, “Örneğin bu anneye bizden önce gittiği hekim tarafından gebeliği sonlandırma önerisinde bulunulmuş. Bizim yaptığımız operasyondan sonra sağlıklı olarak dünyaya geldi. Yeni gelişen fetoskopik yöntemlerle amniyotik bant sendromu olan ve operasyon için uygun olan bebekleri anne karnında ameliyat edebiliyoruz” şeklinde konuştu.
“Yanlış ilaç kullanımı, sigara ve madde bağımlılığı tetikleyebilir”
Bu sendromun 3 ile 10 binde bir görüldüğünü belirten Prof. Dr. Selahattin Kumru, amniyotik bant sendromunun neden oluştuğuna dair bugüne kadar bildirilmiş bazı risk faktörleri olduğuna, bunlardan birisinin gebeliğin ilk üç ayında kullanılan prostaglandin analogu ilaçların tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Kumru, “Bu ilaçlar, hekim önerisi olmadan düşük yapmak isteyen kişilerin kendi kendilerine kontrolsüz kullandıkları bir üründür. Amniyotik bant sendromu riskini arttırabilir. Diğer yandan, sigara ve madde kullanımı, uterusun geçirilmiş müdahaleleri, amniyosentez, ikizden ikize transfüzyon gibi durumlarda yapılan rahim iç müdahaleler amniyotik bant sendromu için risk faktörleri olarak görülüyor” diyerek anne adaylarını uyardı.
“Tanısı son derece kolay”
Amniyotik bant sendromu tanısının genellikle bebeğin ultrasonografi ile değerlendirilmesi sırasında konulduğunu belirten Kumru, bant bebeğin hangi kısmını etkiliyor ise o kısımdan başlayarak rahim duvarına doğru uzanan bantın görülmesinin uyarı işareti olacağını söyledi. Kumru, “Ultrasonografi sırasında kan akım renkli doppler ultrasonografi ile değerlendirilirse etkilenen kısmın uç tarafında kan akımı paterni değişiklikleri ve hatta kan akımı kayıpları görülebilir. Manyetik rezonans (MR) amniyotik bant sendromu olgularında ilave sorunlar hakkında bilgi verebilir” dedi.
“Ameliyat ile tedavi edilmesi mümkün”
Bebeğin herhangi bir organına dolanan bantın erkenden teşhis edilmesinin tedavinin önemli bir parçası olduğunu belirten Kumru, hasarın daha fazla büyümeden bebeğin anne karnında ameliyat edilmesi kararı verilmesinin gerektiğinin altını çizdi. Kumru, gebeliğin sonlandırılması yerine fetoskopik tedavi ile bebeklerin önemli bir kısmının sağlığına kavuşabileceğini belirterek, “Kullanılan fetoskoplar yaklaşık 3 milimetre çapında bir sistem olup, içerisinde kameranın yanında 1 milimetrelik lazer fiber giriş kanalı ve ayrıca bir de başka 1 mm disektör ya da makas giriş kanalı bulunmaktadır. Bu işlem sırasında genellikle anneye bölgesel anestezi (spinal anestezi) veriyoruz. Anne karnındaki bebek için de işlem sırasında hareket etmesini engellemek için kas gevşetici ve ayrıca anestezi veriyoruz. Bebeği etkilemiş olan banttan kurtarıyoruz” dedi.
Prof. Dr. Selahattin Kumru, amniyotik bantın anne karnındaki bebeklerin herhangi bir organına ya da göbek kordonuna yapışarak bebekte organ kaybı, sakatlık ya da göbek kordonunu etkileyen olgularda anne karnında bebeğin ölümüne neden olma potansiyeli olan bir sorun olduğuna dikkat çekerek, anne karnında fetoskopik yolla tedavinin bu sorunlara karşı işe yaradığının altını çizdi. Kumru, anne karnında ameliyat planlanırken genel kavramlardan ve bilgilerden daha çok sürecin hastaların bireyselleştirilerek yönetilmesinin en doğru yaklaşım olacağını sözlerine ekledi.