ESRA İLHAN’IN ESKİŞEHİR’DEKİ BABASI BATTAL KERZİ, “AYIN 13’ÜNDE DNA TESTİ VERDİK. ŞU ANDA TEK UMUDUMUZ HASTANEDE OLMALARI, BELKİ BİLİNÇLERİ KAPALIDIR AMA BİLEMİYORUM. 20 GÜN OLDU HÂLÂ KIZIM YOK” DEDİ.
Hatay’da depremde yıkılan Rönesans Rezidans’ın enkazı tamamen kaldırılırken, bloklardan birinde yaşayan Üsteğmen Miraç İlhan (32) ve eşi Esra İlhan’dan (30) hala haber alınamıyor. Esra İlhan’ın Eskişehir’de yaşayan babası Battal Kerzi, “Ayın 13’ünde DNA testi verdik. Şu anda tek umudumuz hastanede olmaları, belki bilinçleri kapalıdır ama bilemiyorum. 20 gün oldu, hala kızım yok” dedi.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat günü saat 04.17 meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin ardından Hatay’ın Antakya ilçesinde “Cennetten bir köşe” sloganıyla daire satışı yapılan Rönesans Rezidans yerle bir oldu. Rezidansın yıkılmasıyla yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Rönesans Rezidans’ta yaşayan 32 yaşındaki Üsteğmen Miraç İlhan ve 30 yaşındaki eşi Esra İlhan’dan ise depremin ilk gününden bu yana haber alınamadı. Enkaz kaldırma çalışmaları tamamlanan binada 9 aylık evli İlhan çiftinin cansız bedenlerine de ulaşılamadı.
Esra İlhan’ın Eskişehir’de yaşayan babası Battal Kerzi, İHA muhabirine depremin meydana geldiği tarihten bu yana kızı ve eşinden haber alamadıklarını söyledi. Gözyaşlarına hakim olamayan acılı baba, kızının eşiyle birlikte enkazdan yaralı çıkarılmış olabileceğini umut ettiklerini kaydetti. 13 Şubat’ta kimlik tespiti için DNA testi verdiğini aktaran Kerzi, şunları söyledi:
“6 Şubat’tan beri kızım ve damadım orada oturuyorlardı, ama depremden bu yana her ikisinden de bilgi alamadık. Bekliyoruz, ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz. 7-8 ay oldu, yeni evlenmişlerdi. İnşallah bir yerden çıkarlar. Enkaz kalkmış, büyük ihtimalle bir şey kalmamış. Ayın 13’ünde DNA testi verdik, inşallah hayırlı haberlerini alırız. Sadece ayakkabıları ve çeyizleri gibi birkaç parça eşyalarına ulaşıldı. Şu anda tek umudumuz hastanede olmaları, belki bilinçleri kapalıdır ama bilemiyorum. 20 gün oldu, hala kızım yok. Sağlıkçıydı, fizyoterapist idi ama atanamadı, eşi ise askerdi. Yani cıvıl cıvıllardı. Daha yeni evlilerdi. Bir şekilde ne ölüsüne ne de dirisine ulaşamadık. Benim kızım korkuyordu, eşinden Allah razı olsun güvenlikli bir yer tuttu ve ‘Korkmasına gerek yok’ dedi. Allah verdi, Allah aldı. Yapacak bir şeyimiz yok, elimiz kolumuz bağlı. Kızımın ve damadımın bulunması için yardım bekliyoruz, inşallah bir yerlerden çıkarlar.”