ANTALYA’DA MURATPAŞA BELEDİYESİ’NCE DÜZENLENEN ‘GÖÇ’ BAŞLIKLI FORUM MURATPAŞA’NIN SONUÇ BİLDİRGESİ YAYIMLANDI. 11 MADDELİK BİLDİRGEDE “GÖÇ SORUNU, TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİ VE VATANDAŞLARIN YAŞADIĞI SOSYAL VE EKONOMİK KOŞULLAR GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULARAK ELE ALINMALI” İFADESİNE YER VERİLDİ.
Antalya’da Muratpaşa Belediyesince düzenlenen ‘göç’ başlıklı Forum Muratpaşa’nın sonuç bildirgesi yayımlandı. 11 maddelik bildirgede “Göç sorunu, Türkiye’nin gerçekleri ve vatandaşların yaşadığı sosyal ve ekonomik şartlar göz önünde bulundurularak ele alınmalı” ifadesine yer verildi.
Eğitim, göç, gelir dağılımı adaletsizliği ve iklim krizi gibi küresel sorunlara çözümler geliştirmeyi hedefleyen Forum Muratpaşa’nın ikincisi göç gündemiyle toplandı. Forumda Gazeteci-yazar Merdan Yanardağ, Türkiye Mülteci Konseyi ve Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Zakira Hekmat, İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAMDER) Başkanı ve eski Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Metin Çorabatır konuşmacı olarak yer aldı. Formun moderatörlüğü Evren Özalkuş üstlendi.
Forum, Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın açılış ve değerlendirme konuşmasıyla başladı. Başkan Uysal, konuşmasında, şunları söyledi:
“Her üç kişiden ikisinin gıda alırken zorlandığı bir Türkiye’den söz ediyoruz. Dünya, Türkiye’deki çelişkiyi görmezse, ‘Mültecilere sakın dokunma’ baskısını devam ettirirse, şartları uymayanları iade gibi Türkiye’nin yasal haklarını dahi kullandırmamakta bu derece ısrar ederse bu dengesizlik, bu eşitsizlik, bu ekonomik kriz ortamı yarın Türk vatandaşlarının da Ege’den, Karadeniz’den, her taraftan gelişmiş ekonomilere doğru yürümelerine neden olur. Eğer bu baskı bu şekilde Türkiye’yi örselemeye devam ederse çok sakıncalı sonuçları olacaktır.”
Forum Muratpaşa’da her konuşmacı yarım saatlik sunumlarının ardından izleyicilerin sorularını cevapladı. Foruma sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş da katıldı. Yaklaşık 4 saat devam eden forumun sonunda 11 maddelik sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede şunlar yer aldı:
“Göç politikaları Türkiye gerçeklerine uygun olmalı”
Göç sorunu, Türkiye’nin gerçekleri ve vatandaşların yaşadığı sosyal ve ekonomik şartlar göz önünde bulundurularak ele alınmalı. Göç politikaları yalnızca merkezi otoritelerce değil, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının da aktif katılımıyla, ortak akılla oluşturulmalı.
“Geri dönüş sağlanmalı”
Göçmenlerin ülkelerine güvenli bir şekilde dönmeleri sağlanmalı. Mültecilik statüsü yeniden değerlendirilmeli. Ülkelerine gidip geri dönen mültecilerin ülkelerinde güvende olup olmadıklarına ilişkin statüleri gözden geçirilmeli. İltica başvuruları hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılmalı. Şartları uygun olmayanlar reddedilmeli.
“Türkiye depo ülke olmaktan çıkmalı”
Türkiye, gelişmiş ülkeler tarafından depo ülke olarak görülmemeli, bu politikaya karşı durulmalı. Bu yaklaşımı güçlendirecek politik diyaloglardan kaçınılmalı. Göçmenlerin yükü, ülkeler arasında adil ve dengeli şekilde paylaşılmalı. Türkiye, uluslararası hukuk ve sözleşmelerde yer alan haklarını Avrupa devletleriyle aynı şekilde kullanmalı.
“İskan politikaları belirlenmeli”
Göçmenlerin yerleşim süreçleri için sosyal ve ekonomik şartlar dikkate alınarak iskan politikaları oluşturulmalı. Göçmenler, demografi politikalarına uygun doğum planlaması konusunda bilinçlendirilmeli.
“Göçmenlerin durumu kategorize edilmeli”
Türkiye’deki göçmenler, iş gücü, eğitim gibi farklı kategorilere ayrılarak daha etkin politikalar üretilmeli. Ekonomimize katkı sağlayacağı düşünülenler oturma ve çalışma izni verilerek hukuki statüye kavuşmalı, çalışma şartlar iyileştirilmeli. Bu grup ve dönüşü halinde zulme ve hak ihlaline uğrayacağı sabit olan grup dışındakiler güvenli şekilde iade edilmeli.
“Entegrasyon politikaları ve toplumsal diyalog geliştirilmeli”
Özellikle ilticası kabul edilenler ile çalışma ve oturma izni verilen göçmenler için ekonomik, sosyal ve kültürel entegrasyonu sağlayacak politikalar oluşturulmalı. Göçmenler ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasındaki ön yargıları kırmak için diyalog ortamları oluşturulmalı.
“Sosyal barış sağlanmalı”
1951 Cenevre Sözleşmesi uyarınca göçmenlere ücretsiz olarak tanınan eğitim, sağlık gibi fiili ve hukuki haklar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da sosyal barışın sağlanması amacıyla sunulmalı.
“Afrika ile vize politikaları yeniden düzenlenmeli”
Sayılarının 2050’de 200 milyonu bulacağı düşünülen iklim mültecilerinin, Afrika’nın orta ve alt bölümündeki ülkelerle olan vize muafiyet anlaşmaları ve kolay vize verme politikası nedeniyle ağırlıklı olarak Türkiye’ye yönelmektedir. İstanbul’un belirli semtlerinde yoğunlaşan bu göçün ve yerleşim yoğunluğunun titizlikle takibi yapılmalı, vize muafiyet anlaşmaları derhal gözden geçirilmeli, kolay vize politikasından derhal vazgeçilmeli.
“Şeffaf bilgi paylaşımı zorunlu”
Göçmenlerle ilgili bilgi kirliliğini önlemek için kamu kurumları verileri net ve şeffaf bir şekilde paylaşmalı. Göçmenlerle ilgili veri toplama, istatistiksel çalışmalar ve raporlamalar artırılmalı.
“STK ve cemaatler yakından izlenmeli”
Göçmenlerle ilgili çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşları ve cemaatlerin faaliyetleri denetlenmeli. Göçmenlerin suç örgütleri tarafından istismar edilmesi engellenmeli.
“Göçmenler iç ve dış politikada araçsallaştırılmamalı”
Göçmenler, siyasi çıkarlar uğruna iç ve dış politikada bir araç olarak kullanılmamalı.