DİYARBAKIR’DA VİTRAY SANATÇISI BETÜL KÜBRA SAVCI, KAYBOLAMAYA YÜZ TUTMUŞ SANATI İCRA EDEREK GELECEĞE TAŞIYOR.
Diyarbakır’da vitray sanatçısı Betül Kübra Savcı, kaybolamaya yüz tutmuş sanatı icra ederek geleceğe taşıyor.
Edirne Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu olan Betül Kübra Savcı, Diyarbakır’da vitray sanatının neredeyse yok denecek kadar az icra edildiğini fark ettikten sonra iki yıl önce bir atölye açma kararı aldı.
Resim bölümü 2. sınıfta okurken vitray sanatıyla tanıştığını belirten Betül Kübra Savcı, vitray sanatının renkleri hoşuna gittiği için bu alanda devam etmek istediğini, 3 yıl bu alanda eğitim aldığını söyledi. Mezun olduktan sonra alaylı bir ustadan eğitim alıp, şimdi bu işi daha profesyonel bir şekilde sürdürdüğünü ifade eden Savcı, “Şu an Diyarbakır’da bu sanatın hiçbir şekilde icra edilmediğini görünce burada bir atölye açma kararı aldım. 2 yıldır atölye içerisinde hem etkinlikler düzenliyoruz, hem workshoplar yapıyoruz hem de birçok proje kapsamında yer alıyoruz. Vitray sanatı, genellikle birçok renkli camları bir araya getirilerek yapılır. Bu genellikle villalarda, hanlarda, birçok eski cami projelerinde yer alıyor. Hem ışığı süzerek ortama çok mistik bir hava katıyor hem de çok renkli bir sanat olduğu için görsel şölen hazırlıyor” dedi.
Diyarbakır’da bu işi bir tek kendisin yaptığını kaydeden Savcı, “Vitray sanatı beş aşamadan oluşuyor. Önce kesim aşaması, sonra rodaj aşaması, sonra folyolama aşaması, sonra lehimleme, sonra da patina aşaması oluyor. En sonunda nereye gidecekse oraya montaja gidiliyor. Genellikle bu sanat eski bir sanat olduğu için eski yerleri restore edilirken kullanıyor. Güneydoğu’da bir elin beş parmağını geçmez bu işi yapanların sayısı, bu sanat bilinmediğinden dolayı kaybolmaya yüz tutmuş bir sanatlar arasına giriyor maalesef. Amacımız burada bu işi, bu sanatı canlandırmak. Sur Kaymakamımız çok yardımcı oldu, sergi aşamasında ondan destek aldık. Yaptığımız bütün projelerde severek bulunduğumuz için aslında zorlanmıyoruz” ifadelerini kullandı.