Kan alma merkezine yoğun talep

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Burak Civelek, “Halkımızın öyle bir teveccühü oldu ki doğal afette öyle bir destek büyüdü ki bizim kapasitemizin çok çok üstünde bir talep oldu. Günlük bizim kan kapasitemiz normalde 80-100. Dün aldığımız bu tedbirlerle hemen afetten sonra, 1 saat sonrasında dün 184 bağış kabul edebildik” dedi.

Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Burak Civelek, Kızılay’la destekli olarak kurulmuş kan alma merkezinde vatandaşların yoğun talebi olması üzerine normal kapasitelerinin iki katına çıktıklarını söyledi. Kan bağışının aceleye getirilecek bir ürün olmadığını söyleyen Civelek, kan bağışının aylara hatta yıl içine bölünmesinin uygun olacağını belirtti.

“Aynı anda 4 kişi kan bağışında bulunabilirken, biz onu 8’e çıkardık”

Kan alma merkezinin aslında sadece hastanedeki ameliyatların acil kan ihtiyaçlarını sağlamak için kurulmuş küçük bir birim olduğunu söyleyen Civelek, “Ülkemizin yaşadığı bu vahim afet sonrasında biz tabi hastanemizdeki kan ihtiyacını mümkün olduğu kadar az tutmaya çalıştık. Kızılay’la da görüşerek böyle bir talebin olabileceğini düşünerek 4 olan kapasitemizi 8’e çıkardık. Yani aynı anda 4 kişi kan bağışında bulunabilirken, biz onu 8’e çıkardık. Normal mesai saatlerimizi 08.00 – 12.00, 13.30 – 16.00 olan mesai saatlerimizi sabah 8’den 23’e kesintisiz olarak devam ettirdik” ifadelerini kullandı.

“Maksimum kapasitemizin 1 buçuk katı”

Kızılay’ın sadece kendi hastanelerinin ihtiyacını karşılamak için kurulan bir birim olduğunu belirten Civelek, “Halkımızın öyle bir teveccühü oldu ki doğal afette öyle bir destek büyüdü ki bizim kapasitemizin çok çok üstünde bir talep oldu. Günlük bizim kan kapasitemiz normalde 80 – 100. Dün aldığımız bu tedbirlerle hemen afetten sonra, 1 saat sonrasında dün 184 bağış kabul edebildik. Maksimum kapasitemizin 1 buçuk katı ama bunun üzerine çıkabilecek bir kapasitemiz yok. O yüzden biz de ne yaptık, kan bağışına başvuran bu kişilerin yoğunluğunu azaltabilmek için randevu vermeye başladık. Bu aslında yapılması gereken en uygun çözüm” dedi.

“Her bir ünite kan bir organ nakli gibidir”

Kan ürünlerinin belirli bir ömrü olduğunu ve hiçbir afet durumu olmasa da sürekli kan bağışı yapılmasının uygun olacağını belirten Civelek, “Her bir ünite kan bir organ nakli gibidir. Aceleye getirilecek acil yapılacak ürünler değildir bunlar. Çünkü siz kişiye bir organ nakli yapmış gibi oluyorsunuz. O yüzden bu kapasitenin iki katına çıkarılması gerçekten çok ciddi bir tedbirdir. Mesai saatlerinin uzatılması çok ciddi bir tedbirdir. Ama o kadar çok talep var ki bu talebi karşılamak mümkün değil. Bu talebi olayın tazeliğiyle bir iki gün içerisinde yapmak değil bu talebi belki aylara belki yıla bölmek, dağıtmak çok daha uygun olacaktır” ifadelerini kullandı.

Günlük 10, maksimum 20, en yoğun günlerde 50 kan bağışı alan bir merkez olduklarını söyleyen Civelek, “Dün aldığımız bu tedbirlerle ve halkımızın başvurusuyla dün 182 kan bağışı aldık ama toplam başvuru 500’ün üzerinde. Bugün sadece sabah saatlerinde 200’ün üzerinde başvuru var. Çok yoğun bir talep var. Ben herkese destekleri için çok teşekkür ediyorum. Bizim normalde 20-30 bandında olan bağışımızı 184’lere çıkardık. Bugünkü hedefimiz 200-210 civarında bir bağış almayı planlıyoruz aldığımız tedbirlerle. Ama sadece sabahtan gelen kişi sayısı 200’ün üzerinde” bilgilerini verdi.

Kan vermeye gelen vatandaşlardan Osman Demir ise, bu bekleyişten memnun olduğunu vurgulayarak, “Kızılay’ın en yakın kan verme merkezinin Bilkent Şehir Hastanesi olduğunu öğrendikten sonra sabah ilk iş mesaiyle buraya geldim. İnsanlar bir şekilde nakdi ve maddi yardım ulaştırabiliyorlar bir şekilde. Ama ben kan konusunda daha duyarlıyım. Çünkü bir şekilde battaniye, elektrikli ısıtıcı satın alabilirsiniz, dışarıdan ithal edebilirsiniz. Ama kanda bu şekilde olduğunu düşünmüyorum, kan çok önemli ve insanları bu konuda duyarlı olmaya çağırıyorum. Sabah sekizi çeyrek geçe geldim, sıram da yaklaşmak üzere, tahmini bir buçuk iki saattir bekliyoruz ki çok önemli değil. 2 saat daha beklemeye razıyız. Orada insanları düşündükten sonra, hallerini düşündükten sonra çok beklediğimi de umursamıyorum” değerlendirmesini yaptı.