DÜNYACA ÜNLÜ SANATÇILAR VE SPORCULARLA GÜNDEME GELEN KRİYOTERAPİ CİHAZI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ’NDE YERİNİ ALDI.
Dünyaca ünlü sanatçılar ve sporcularla gündeme gelen kriyoterapi cihazı İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde yerini aldı. Dekan Prof. Dr. Tufan Tükek, “Bazı sporcuların, futbolcuların maçlardan önce kullandıklarını, Ronaldo gibi mesela, daha iyi bir performans aldığını biliyoruz. Birçok futbol kulüplerinde küçük ölçekli yapılarının olduğunu görüyoruz. Kanserle ilgili tedaviler, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıklarda ne gibi etkileri var, çalışmalarla ortaya konacak. Ülkemizde tıp fakültesi olarak ilk, yerli üretim olarak ilk, birçok hastalığa da önümüzdeki süreçte derman olabilir” dedi.
Dünyaca ünlü sporcular ve sanat camiasından isimlerle zaman zaman gündeme gelen aşırı soğuğun vücutta kullanılması olarak belirtilen vücut kriyoterapi (WBC) teknolojisi yerli bir üretici firmanın iş birliğiyle İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Binası’nda yerini aldı. Bu çerçevedeki tanıtım toplantısına İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, Dekan Yardımcısı, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Bayraktar, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Nuri Yenerel, firma temsilcileri ile fakülte personeli katıldı. Programda, bir süre önce firma ve fakülte arasında imzalanan protokol sayesinde cihaz ile sağlık alanında birçok farklı branşı ilgilendiren bilimsel çalışmaların gerçekleştirileceği belirtildi. Programda konuşan Prof. Dr. Tükek, eksi 85 dereceye kadar soğutma gücüne sahip cihazın dünyada spor kulüpleri, dermatolojik uygulamaların yapıldığı alanlar gibi noktalarda kullanıldığını ifade ederken antrenman öncesi ve sonrası toparlanma gibi birçok etkisi olduğunu söyledi. Öte yandan faydaları olduğu ifade edilen kriyoterapinin olumsuz yönleri ya da olabilecek yan etkilerine karşı çalışmalar da alanda sürdürülecek.
“Tıp fakültesinde ilk, hangi alanlarda nasıl etki edeceği çalışmalarla ortaya konacak”
Üniversite bünyesine kazandırılan cihazla ilgili konuşan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tükek, “Ülkemizden birisi hem yazılım hem teknik anlamdaki diğer özellikleriyle cihazı üretti. Bu cihazın ülkemizde kullanıma girdiğini şu an itibariyle söyleyebiliriz. Tabii bu cihazın geliştirilmesi, birtakım bilimsel çalışmalarla desteklenmesi gerekiyor. Onu da İstanbul Tıp Fakültesi üstlenmiş durumda. Bundan sonraki süreçte de hangi hastalıklarda kullanım alanı bulacak; bu anlamda işimize yarayacak. Dünyada tabi şu ana kadar hangi hastalıklarda kullanılıyor diyecek olursanız; daha çok spor yaralanmalarında, ortopedik sorunlarda ve fizik tedaviyi ilgilendiren kas, eklem hastalıklarında kullanılıyor. Dermatolojik problemlerde, egzama gibi bazı hastalıkların tedavisinde kullanılıyor ama şahsi görüşüm ve şu ana kadar edindiğim intibayla eksi 85 dereceye kadar belli süre içerisinde vücut soğutmanın hücre gelişimi ve yenilenme sürecini artıracağını biliyoruz. Yeni damar oluşumlarının ortaya çıkması, organların daha iyi beslenebilir hale gelmesi, gençleşmesi bize uzun vadede ne gibi sonuçlar getirecek anti-aging dediğimiz yaşlanmayı geciktirici bir etki yapabilir. Bazı sporcuların, futbolcuların maçlardan önce bunu denediklerini, böyle bir yapıyı kullandıklarını çok iyi biliyoruz. Ronaldo gibi mesela, özellikle bu cihaza maç öncesinde girdiğini ve daha iyi bir performans aldığını biliyoruz. Tıbbın birçok alanında da ortaya çıkabilecek diğer hastalıklarda da çok işe yarayabileceğini söyleyebiliriz. Kanserle ilgili tedaviler, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıklarda, diğer organların bozukluklarında ne gibi etkileri var, bundan sonraki süreçte çalışmalarla ortaya konacak. Alışma periyodu olması için kişi, 1 dakika kadar eksi 20-30 derecede kalıyor, orada vücut alışıyor, hemen yan odasına geçtiği zaman eksi 85 dereceye kadar 3 dakika, en az 2 buçuk dakika olması gerekiyor, o odada kalıyor. Sonra tekrar eksi 20 dereceye geçerek biraz kaldıktan sonra oradan çıkıyor. Süreç bu şekilde işliyor. Ülkemizde tıp fakültesi olarak ilk, yerli üretim olarak ilk ama bazı futbol kulüplerinde bunun daha küçük modellerinin olduğunu biliyoruz. Bu cihazla birlikte ortopedi, spor hekimliği, fizik tedavi desteğiyle bence futbolcularımızın ya da basketbol, voleybolcularımızın, sporcularımızın da büyük oranda dışarıya bağımlılığının azalabileceğini düşünüyorum. Vücut ısısını soğutarak hücrelerin biraz daha zor şartlara adapte olmasını sağlayıp kendini daha iyi yenilemesi, geliştirmesi amaçlanıyor dolayısıyla aslında birçok hastalığa da önümüzdeki süreçte derman olabilir” dedi.
“PSG’ye yollamıştık, Juventus takımına gitmişti, o takımlarda kullanılıyor”
Cihazı üreten firmanın yetkilisi Dursun İnanır, “Türkiye’de ilk ve yerli olan, tarafımızdan üretilen tam vücut kriyoterapi cihazını İstanbul Tıp Fakültesi Spor Hekimliği’ne bugün kurmuş bulunuyoruz ve bugün devreye aldık. Yüksek performanslı spor aktiviteleri öncesi ve sonrasında kullanılıyor. Fizik tedavi, spor hekimliği, ortopedi, travmatoloji gibi alanlarda burada bilimsel çalışmalar yapılacak. Yüksek performanslı sporlarda oyuncuların fiyatları çok yüksek ve onların 1 hafta oynamamasının bedeli ağır oluyor, o yüzden kulüpler özellikle bu tarz cihazları alıp kullanıyorlar. O yüzden çok yaygın bir şekilde kullanılacaktır, daha önce yarım vücut krio sistemleri kullanılıyordu ancak bu tam vücut olarak kullanılabiliyor. Bildiğim Ronaldo kullanıyor, kendi üretimimizden PSG’ye yollamıştık, Juventus takımına gitmişti, o takımlarda kullanılıyor. Şu anda görüştüğümüz yerler var, Fenerbahçe Kulübü’nün seçimlerini bekliyorduk, umarım yakın bir zamanda, yeni sezonda Fenerbahçe Kulübü’nde olmasını bekliyoruz. Türkiye’de yerli ve milli olarak böyle bir şeyin ilk üretimini yapmaktan dolayı çok gurur duyuyoruz. Birkaç yerle görüştük, yerli ve milli olması hasebiyle rotanın bizden yana döndüğünü söyleyebilirim. Dış ticaret açığımızda az da olsa bir katkımız olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Kriyoterapi cihazını deneyimleyen kişilerden Özgür Akman, “Çok güzel bir tecrübe, üşümek hiç bu kadar keyifli olmadı. Araştırdım, tecrübe edip göreceğim, ilerleyen dönemde buna devam ediyor olacağım. İyi olacağını da düşünüyorum. Benim spor salonumda olsa büyük ihtimalle öncelikli olarak tercih ederdim. Çok fazla kas yırtılması ya da yaralanmalar bu süreç içerisinde bizi bayağı bir yıpratıyor; ondan dolayı bence güzel bir önlem” ifadelerini kullandı.