DİYETİSYEN RÜMEYSA KARAKAYA, ÇOCUKLUK ÇAĞINDAKİ OBEZİTE HAKKINDA BİLGİ VEREREK AİLELERİ UYARDI.
Çocukluk çağındaki obezite artışı için öncelikle aileyi sorgulamak gerektiğini belirten Diyetisyen Rümeysa Karakaya, “Ailenin beslenme alışkanlıkları çocuğun beslenmesini de belirliyor. Aile sağlıksız besleniyor ise çocuklar ebeveynlerini rol model alarak sağlıksız besleniyor” dedi.
Diyetisyen Rümeysa Karakaya, çocukluk çağındaki obezite hakkında bilgi vererek aileleri uyardı.
Dünya Sağlık Örgütünün obeziteyi anormal ve aşırı yağ birikimi olarak tanımladığını aktaran Diyetisyen Karakaya, “Verilere baktığımızda ise son 30 yılda çocukluk çağındaki obezite sayısı neredeyse iki katına çıkmıştır. Çocukluk çağındaki obezite artışı için öncelikle aileyi sorgulamak gerekiyor. Ailenin beslenme alışkanlıkları çocuğun beslenmesini de belirliyor. Aile sağlıksız besleniyor ise çocuklar ebeveynlerini rol model alarak sağlıksız besleniyor. Psikolojik etkiler de söz konusudur. Strese bağlı olumsuz duygularla başa çıkabilmek için duygusal bir yeme tutumu gözleyebiliyoruz. Yaşam tarzı büyük önem arz ediyor. Batı tipi diyetlerin yaygınlaşması, yağ, şeker ve tuz içeriği yüksek, besinsel açıdan besleyiciliği düşük olan bir diyet tutumu gözlüyoruz. Bu nedenle çocuklardaki obezite oranı artmaktadır. Aslında çocukluk çağı obezitesi kronik hastalık risklerini de beraberinde getirmektedir. Tip-2 diyabet, kalp hastalığı, astım, uyku bozuklukları ve apnesi, horlama, eklem ağrıları gözlemlenebiliyor” diye konuştu.
Çocukların artık eskisi kadar dışarıda oynamadığını dile getiren Karakaya, “Apartman çocukları oldular. Ekran karşısındalar ve hareketsiz bir yaşam tarzları var. Bunun için çocuklarımızı fiziksel aktiviteye teşvik edebiliriz. Bu ip atlamak, seksek, yüzmek veya futbol olabilir. Ama mutlaka çocuklarımızın fiziksel olarak aktif olması gerekiyor. Ekran sürelerini kısıtlamamız gerekiyor. Onun haricinde yemek yerken kesinlikle ekran karşısında yememesi gerekiyor. Çünkü ekran karşısında ne yediğinin farkına varamayız. Çocuklara sağlıklı alternatifler öğretilmesi gerekiyor. Bu yaşam boyu sağlıklı beslenme alışkanlığını beraberinde getirecektir. Bu da yetişkinlikteki kronik hastalıkların azalmasını sağlayacaktır. Besinsel açıdan zengin batı tipi diyetten ziyade Akdeniz diyetini uygulamanızı tavsiye ederim. Okullar da mutlaka çocuklara sağlıklı alternatif sunmalıdır. Paketli gıdalardan, konservelerden, hazır işlenmiş gıdalardan mümkün mertebe uzak kalalım. Çocuklarımızı şekerden uzak tutalım” şeklinde konuştu.