KAHRAMANMARAŞ MERKEZLİ DEPREMLERİN YIL DÖNÜMÜNDE, YAKLAŞIK 1 YILDIR HASTANEDE TEDAVİ GÖREN DEPREMZEDELER YAŞADIKLARINI ANLATTI.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde, yaklaşık 1 yıldır hastanede tedavi gören depremzedeler yaşadıklarını anlattı. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavi gören ve depremde 2 oğlu ile eşi vefat eden, koluna protez takılan 49 yaşındaki Ayşe Bayır, “Kahramanmaraş’ta yakalandık, Midyat’taydım o gece sürpriz yapmak istedim. Oğlum, gece korkulu gözlerle uyandırdı, eşim ve oğlumu son görüşüm oldu. Beden yaralarımız iyileşti, onları da yanımda isterdim. Sürekli onlarla yaşıyoruz, o anı yaşıyorsun” dedi.
Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat’ta yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler birçok ili etkilerken “Asrın felaketi” olarak hafızalara kazındı. Çok sayıda vatandaş vefat ederken yaralıların nakli, Cumhurbaşkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Sağlık Bakanlığı bünyesindeki uçak ve helikopterlerle sağlandı. Yaklaşık 2 bin 200 depremzedenin bakıldığı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde yaklaşık 1 yıldır tedavileri devam eden depremzedeler de 1’inci yıl dönümünde depremde yaşadıklarını anlattı. Deprem sonrası üzerine kolon düşen, bacakları kesilen 63 yaşındaki Aysel Keskin yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Öte yandan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit depremzedelerin şehir hastanesine nakli sonrası sürdürülen süreçlere yönelik bilgi verdi. Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon uzmanı Doç Dr Ümit Yalçın da depremzedelere uygulanan tedavilere yönelik bilgi verdi. Yalçın, hastaların geçirdiği operasyonlar sonrası fiziksel destek uygulamalarının tedaviyi tamamlayıcı özellik taşıdığına dikkat çekti.
“2 bin 200’e yakın hasta transferi aldık, 3 bin 208 ameliyat gerçekleştirdik”
Depremin 1’inci yıl dönümünde vefat eden tüm vatandaşların yakınlarına başsağlığı, tedavileri devam eden kişiler için acil şifalar dilediğini ifade ederek sözlerine başlayan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, hastaların tıbbi süreçlerinin yanı sıra psikolojik destek amaçlı da birçok çalışma gerçekleştirildiğini belirtti. Prof. Dr. Yiyit, “Deprem bölgesine uzak bir hastaneyiz, buna rağmen 2 bin 200’e yakın hasta transferi aldık ki bu hastaların çok büyük kısmı önemli yaralanmaları olan hastalardı. Çoğunun tedavisini tamamladık ve taburcu edebildik şu an halen 7 hastamız hastanede bunlar protez aşamasına geldiler. 3 bin 208 ameliyat gerçekleştirdik. 38 tane ampütasyonumuz var, 11 ‘inin protezi tamamlandı, 7’sinin de devam ediyor. Bu süreç birçok hastamız için 1 yılı aldı. Bu kadar ağır hastalar içerisinde bizim kayıplarımız yüzde 1’in altında oldu. Bu hem hastane öncesi hem de hastane içerisindeki sürecin de iyi kurgulanmasıyla oldu. Hem çocuklar hem yetişkinler için ayrı ekipler bu işin hem medikal hem tıbbi, psikolojik, sosyolojik yönlerini çok iyi yönettiler. Çocuk hastalarımızın eğitimleri dahil devam ettirilebildi” şeklinde konuştu.
“Sürekli onlarla yaşıyoruz, o anı yaşıyorsun”
Depremde 2 oğlu ve eşi vefat eden, koluna protez takılan 49 yaşındaki Ayşe Bayır, “Kahramanmaraş merkezden geldim, depreme orada yakalandık, Deprem’den 1 hafta önce Midyat’taydım o gece geldim, oğlum yurt dışındaydı o da geldi. Sürpriz yapmak istedim, olmasaydım daha çok zoruma gider, üzülürdüm. Bizim bina 7 katlıydı ben birinci kattaydım ama yüksekliği 3’üncü kat gibi. Çıkarız düşüncesiyle kalktık ama çıkamadık maalesef o anda yıkılmış. Büyük oğlum ‘Baba deprem oluyor’ dedi korkulu gözlerle uyandırdı, o sırada kalktık. Eşim ve oğlumu son görüşüm oldu. Ne sağ elimi ne sol elimi kurtarabildim, üzerimde çok ağırlık vardı. 2’nci depremi de yaşadım, acaba bizi kurtaracaklar mı, haberleri olacak mı dedim. Eşime, oğluma seslendim, gelin beni kurtarın, üzerimde çok yük var kalkamıyorum dedim. 10’uncu gün artık bizden ümidi kesmişler, büyük oğlumu 2 gün önce bulmuşlar. Bakmışlar ki bende yaşam belirtisi var, hemen seferber olmuşlar. Marttan bu yana buradayız, beni ilk Adana’ya götürmüşler. Beden yaralarımız iyileşti, toparlandık, onları da yanımda isterdim. Zaten sürekli onlarla yaşıyoruz, o anı yaşıyorsun konuşmaların ona dönüyor. Eşimi sorduğumda ‘Arayacak seni’ falan diye beni geçiştirdiler, aklıma hiç kaybettiğim gelmedi. Kolum için protezim geleli 2 ay oldu, güçlendirme yapıyoruz. Tutma, alma, verme çalışmamız devam ediyor, ilerleyen zamanda daha iyi olacağını düşünüyorum” dedi.
“3 kişi yaşıyorduk, eşimi kaybettik”
Deprem sonrası bacakları kesilen 63 yaşındaki Aysel Keskin, yaklaşık 1 yıldır şehir hastanesinde tedavi gördüğünü ifade etti. Kimi zaman duygusal anlar yaşayan Keskin, “Depreme Adıyaman’da yakalandım. Bir sitede oturuyorduk, 6 katlı bir binaydı, 4’üncü katındaydık. İlk depremin son saniyelerinde evimiz yıkıldı, ayağıma kolon düştü. 5 gün o şekilde kaldım, oğlum, eşim, ben 3 kişi yaşıyorduk, eşimi kaybettik. Oğlum yatak odasının penceresinden dışarı düşmüş. 5’nci günün sonunda, hala yaşıyorum dedim, ondan sonrasını bilmiyorum. Sadece bana ulaştıklarında ayağım çok ağrıyor dedim. Ampute ettikten sonra İstanbul Kanuni Hastanesi’ne getirmişler. Protez aşamasında demolarla çalışıyoruz, inşallah ayağa kalkacağım. Ayağa kalkıyorum, tutunarak adım atıyorum” ifadelerini kullandı.
“19 saat enkaz altında kaldım”
Tedavilerinin ardından ayağa kalkıp yürümeye başladığını anlatan ve depreme Kahramanmaraş’ta yakalandığını söyleyen 16 yaşındaki Umut Efe Başer, “Deprem zamanında Kahramanmaraş’taydım, 19 saat enkaz altında kaldım. Bir süre Kayseri’de tedavi gördüm sonra burada ameliyatlarım devam etti, çok şükür, iyileştim. Fizik tedavi görüyorum. Binamız ilk baştan yıkıldı, burada tedavim 8-9 ay kadar sürdü. Şu an iyiyim, iyileşiyorum, ayağa kalkıp yürüyorum. Yakın zamanda taburcu olacağım. Depremin 1’inci yıl dönümü herkese baş sağlığı diliyorum” dedi.