YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ, TÜRKİYE’NİN KADİM KÜLTÜREL DEĞERLERİ, TARİHE MAL OLMUŞ ŞAHSİYETLERİ, MİMARİ VE COĞRAFİ ZENGİNLİKLERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE BİRÇOK ALANDA TÜRKİYE’NİN NİTELİKLİ TANITIMINI YAPTIĞI “TÜRK KÜLTÜRÜNDEN YAPRAKLAR” AJANDASINI YAYIMLADI.
Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye’nin kadim kültürel değerleri, tarihe mal olmuş şahsiyetleri, mimari ve coğrafi zenginlikleri başta olmak üzere birçok alanda Türkiye’nin nitelikli tanıtımını yaptığı “Türk Kültüründen Yapraklar” ajandasını yayımladı.
Beşinci kez yayımlanan “Türk Kültüründen Yapraklar”ın 2024 yılı teması, Yunus Emre Enstitüsü’nün adını aldığı Anadolu’nun mayasında eşsiz bir yeri olan Yunus Emre’ye ithaf edildi. Türkçe, İngilizce, Fransızca, Rusça ve Arapça olmak üzere 5 dilde hazırlanan ajandada, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş’in kaleme aldığı ön söz ve eski Vatikan Büyükelçisi Filozof Prof. Dr. Kenan Gürsoy’un “Bir Anadolu Bilgesi: Yunus Emre” başlıklı yazısında, Yunus Emre’nin şiirlerindeki “aşk”, “birlik”, “gönül” ve “yol” kavramları derinlemesine incelendi. Türk kültürünün ilk yaprağında ajandaya özel olarak hazırlanan ebru tasarımı ve Enstitünün Ulus’taki tarihi binasının yer aldığı görseller ile Enstitünün misyonunun bulunduğu bölüm, son yaprağında ise Türkiye haritası tasarımında ülkeye özgü özel değerler sayısal verilerle belirtildi.
“2024 yılının Yunus Emre’nin ‘Sevelim, sevilelim’ tohumunun insanlığın gönlünde yeşerdiği bir yıl olmasını diliyorum”
Enstitü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, ajandanın ön sözünü kaleme aldığı yazıda şu ifadeleri kullandı:
“Türkçenin manevi ve fikrî yönde gelişmesinde büyük pay sahibi olan Yunus Emre’nin fikirleri, eserlerindeki anlam derinliği sebebiyle kısa zamanda yayılmış; bu mana mayası Anadolu’da ve kendisinden asırlar sonra uzak coğrafyalarda tutmuştur. Onun ‘Birleyici’ dünyası, kültürümüzün ilerlemesi ve bu kültürün insanlığa kattığı değerler için yol açıcı olmuştur. Dijital çağ içinde teknoloji destekli hızlı dönüşümlerin ortasında kalan insan ve değerleri, perde arkasında kalmıştır. Bu sıkışmışlık içinde kalan günümüz insanının ‘yeniden kendisine uyanmasına’ ihtiyaç vardır. İnsanlık olarak her zamankinden daha çok Yunus’umuzun irfanına ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Onun sıcak nefesi ve manası, günümüzde karşılık bulmayan insani değerleri hatırlamak, hatırlatmak ve yaşamak için bir tohum olacaktır. 2024 yılının Yunus Emre’nin ‘Sevelim, sevilelim’ tohumunun insanlığın gönlünde yeşerdiği bir yıl olmasını diliyorum.”
Türk Kültüründen Yapraklar’da Türk sinemasından Türk sanatlarına, Türkiye’deki tarihi yerlerden Türk müziği enstrümanlarına kadar zengin bir içeriğe ve görsellere yer verildi. Yunus Emre Enstitüsü, “Türk Kültüründen Yapraklar” adlı ajandasını her yıl farklı bir temayla yayımlayarak, Türkiye’nin kültürel mirasının kapılarını açmaya devam edecek.