20 OCAK’TA KATLEDİLEN AZERİLER KARS’TA ANILDI(KARS-İHA)
Kars’ta, Azerbaycan tarihinde “Kara Yanvar” olarak bilinen, 20 Ocak 1990 tarihinde Sovyetler Birliği ordusunun Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’ye girmesi sonucu yaşanan katliamda hayatlarını kaybedenler 33’üncü yılında anıldı.
Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu tarafından bir otelde düzenlenen anma programı şehitler için saygı duruşunda bulunulmasının ardından Azerbaycan ve Türkiye milli marşlarının okunmasıyla başladı.
Kars İl Müftülüğü Şube Müdürü Muhammet Demirci’nin Kuran-ı Kerim tilavetinden sonra “20 Yanvar” katliamını anlatan video gösterimi yapıldı. Daha sonra İl Müftüsü Hamza Bayram tarafından şehitler için dua okundu.
Programın açılış konuşmasını Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, yaptı. “Guliyev, “Azerbaycan Türklerinin yaşadığı katliam dünya durdukça anılacak ve yeni nesillere aktarılması için de canlı tutulacaktır. “20 Yanvar” bizim tarihimizde Sovyetler Birliği’nin mevcut olduğu tarihte, 1990 yılında 19 Ocak tarihini 20 Ocak tarihine bağladığı gecedir. O dönem Sovyetler Birliği’nin başında bulunan insanlar, yanlış yatırımlar yaptırdıkları Ermenilerin desteği ile aslında onları kullanarak Azerbaycan’da Sovyetler Birliği’ni dağıtmak üzere başlattıkları bir katliamla başlattıkları bir olaydır. Birinci ve ikinci Rus – İran savaşlarından sonra 1813 ve 1828 yıllarında Türkmençay mücadelelerinden sonra bilinçli olarak Çar Rusya’sı tarafından Ermeniler dünyanın çeşitli ülkelerinden göç ettirilerek, aslında göçe teşvik ettirilerek Hazar’dan Karadeniz’e kadar olan bölgeye yerleştirdiler. Bu yerleşme Çar Rusya’sının desteği ile olmuştur. Bugün de bu destek halen devam ediyor. Ama Ermeni milletine yatırım yapan Çar Rusya’sı olsun Sovyetler Birliği olsun bir şeyi maalesef ya görmediler ya da görmezden geldiler. Her zaman kapılarını onlara açan devletlere ve milletlere hıyanet eden bir ırka ve bir millete yatırım yaptılar” dedi.
“Aliye İzzet Begoviç’in ifadesi ile “Soykırım Unutulursa Tekrarlanır” sözleriyle konuşmasına başlayan Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Yaşar Kop, “Tıpkı; 1804’de Rusların Gence’de 7000 Azerbaycan Türk’ünü, 1905-1907 arasında Ermenilerin Bakü’de, Şuşa’da, Nahçıvan’da ve Gence’de yine yaklaşık 7000 Azerbaycan Türk’ünü, 31 Mart 1918’de Rusların Bakü’de yaklaşık 12000 Azerbaycan Türk’ünü, Mayıs 1918’de Ermenilerin Kuba’da 17000 Azerbaycan Türk’ünü, Yine Mayıs 1918’de Ermenilerin Zengezur’da yaklaşık 10000 Azerbaycan Türk’ünü, 1920’de Kızıl Ordu’nun Gence’de 15000 Azerbaycan Türk’ünü, Hocalı’dan ve 20 Yanvar’dan önce de Gugark’da Nisan’da Rusların 215 Azerbaycan Türk’ünü katlettikleri gibi. Bu son olan ve bugün burada toplanmamızı sağlayan 20 Ocak’taki kırımda ise maksat Azerbaycan Türklerine bağımsızlık için bir gözdağı vermekti. Aslında bu olayın temelinde de yine Dağlık Karabağ sorunu yatmaktaydı. Çünkü Aralık 1989’da Ermeni Sovyet Cumhuriyeti Dağlık Karabağ’ı Ermenistan toprakları ile birleştirmesi kararı almıştı. Ve ne yazık ki Ruslar bu duruma göz yummuşlardı. Atalarımızın dediği gibi “Şer kuvvetleri bizler için hayırlı bir rüya dahi görmezler”. Elbette ki bu durum Azerbaycan Türkleri arasında hoşnutlukla karşılanmadı ve yüz binlerce Türk sokaklara protesto amacı ile döküldü. Fakat Gorbaçov’un direktifleri ile Bakü’ye üçü karadan olmak üzere deniz yolu da dahil yaklaşık 35000 Rus askeri ağır silah ve tanklarla girdi. İlk olarak Azerbaycan Devlet TV enerji hattı havaya uçurulduğu için halkın ilan edilen sıkıyönetimden haberi dahi yoktu. Bu nedenle olsa gerek 147 can şehit oldu. 744 yaralı ve 1000’e yakın ise tutuklanan vardı. Bu gözü dönmüş Kızıl Ordu karşısında Türk halkı yine de sinmedi bari cesetlerimizi alıp İslami kuralara göre gömelim diye korkmadan yine sokaklara indi. İşte biz buna onur, şeref haysiyet diyoruz. Hani Bahtiyar Vahapzade diyor ya; “O şenbe gecesi, o katl günü, Mümküne çevirdi çok namümkünü, Halkın kalbindeki korku mülkünü, O gece dağıtıp söktü şehitler” Başta buradakiler olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu.
Son olarak söz Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz, “Kara Yanvar” katliamının, milletimizin en acılı sayfalarından biri olarak tarihe geçmiş olduğunu belirterek, “ Bugün acılı, kederli, yaslı günümüz. Bugün, Azerbaycanlı kardeşlerimizin katliama, zulme maruz kaldığı, “Kanlı Ocak” veya “Kara Yanvar” diye tarihe geçen günün yıldönümünde bir aradayız. Bu vesile ile Azerbaycan’da ve diğer coğrafyalarda katliama uğrayan kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle ve saygıyla anıyorum. Bundan 33 yıl önce, 20 Ocak 1990 tarihinde çocuk, genç, erkek, kadın, yaşlı gözetmeden Azerbaycanlı kardeşlerimize karşı hunharca nitelendirebileceğimiz bir katliam gerçekleştirildi. Oysa, bağımsızlık aşığı Türk ve Müslüman olan kardeşlerimizin yaptığı sadece ve sadece kutsal vatanları Karabağ’ın zorla ellerinden alınmasını sivil yolla protesto etmekti. Kara Yanvar katliamı, milletimizin en acılı sayfalarından biri olarak tarihe geçmiştir. Kardeşlerimize karşı gerçekleştirilen bu cinayet, aslında insanlığa karşı işlenmiştir. Hukuk ve insanlık dışı bu katliam, ne yazık ki kendine “uygar” diyen dünyanın da gözleri önünde gerçekleştirilmiştir. Azerbaycan halkı yüzyıllar boyu kalbinde yaşattığı özgürlük ve istiklalinden asla vazgeçmeyeceğini, bu kutsal hedef uğrunda canından bile vazgeçmeye hazır olduğunu maruz kaldığı bu katliamla bütün dünyaya bir kez daha duyurdu. Tek millet iki devlet olan Türkiye ve Azerbaycan’ın her zaman, her alanda gösterdiği mücadele, dayanışma, yardımlaşma ve iş birliği takdire şayandır. Bilinmelidir ki; Türkiye ve Azerbaycan tarih boyunca, her zaman iki dost ve kardeş ülke olmuştur ve öyle de kalacaktır. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki dostluğun, kardeşliğin ve her konudaki stratejik ortaklığın ilelebet süreceğine inancımız tamdır. Dost ve kardeş Azerbaycan ile ortak acımız olan Kara Yanvar ve maruz kaldığımız diğer katliamları asla unutmayacağız. Kara Yanvar katliamına hukuki alanda da gerekli önemin verilmesi ve soykırıma sebep olanların layık oldukları cezaları almaları en büyük temennimizdir” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından program yemek ile devam etti.