SAĞLIK SEN MANİSA ŞUBESİ MANİSA ŞEHİR HASTANESİ ÖNÜNDE DÜZENLEDİĞİ BASIN AÇIKLAMASI İLE İSRAİL SALDIRILARINI KINADI. SAĞLIK SEN MANİSA ŞUBE BAŞKANI EMİNE TINAZ YAPTIĞI AÇIKLAMADA, “İNSANI YAŞATMAK İÇİN ÇABA GÖSTEREN SAĞLIK ÇALIŞANININ CANINA KAST ETMEK İNSANLIĞI ÖLDÜRMEKTİR, VİCDANLARA SAVAŞ AÇMAKTIR. SAVAŞLAR DAHİL HER DÖNEMDE HASTANELER, SALDIRILMAYAN, EN KORUNAKLI ALANLAR OLARAK KABUL GÖRMÜŞTÜR. ANCAK BUGÜN, KATİL İSRAİL, HASTANELERİ GÖZÜNÜ KIRPMADAN VURMAKTADIR!” DEDİ.
Sağlık Sen Manisa Şubesi Manisa Şehir Hastanesi önünde düzenlediği basın açıklaması ile İsrail saldırılarını kınadı. Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Emine Tınaz yaptığı açıklamada, “İnsanı yaşatmak için çaba gösteren sağlık çalışanının canına kast etmek insanlığı öldürmektir, vicdanlara savaş açmaktır. Savaşlar dahil her dönemde hastaneler, saldırılmayan, en korunaklı alanlar olarak kabul görmüştür. Ancak bugün, katil İsrail, hastaneleri gözünü kırpmadan vurmaktadır!” dedi.
İsrail’in Batı Şeria’daki saldırılarını kınayan Sağlık Sen Manisa Şubesi üyeleri Manisa Şehir Hastanesi önünde bir araya gelerek İsrail’i kınadı ve özellikle hastanelere yapılan saldırıların insanlık suçu olduğu vurgulandı.
“Bu vahşete kayıtsız kalmamız mümkün değil”
Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Emine Tınaz yaptığı açıklamada, “İlk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Kudüs için, bombardıman altındaki Gazze için buradayız! Vurulan, yıkılan hastanelerdeki bebekler için, Şehit olan sağlık çalışanları için buradayız. Gözü yaşlı analar, bağrı yanık babalar için, Süt kokulu bebekler için, Vicdanların sesi olmak için buradayız. Sağlık Sen teşkilatları olarak, Türkiye’nin 81 ilinden, hastanelerimizden sesleniyoruz. Kana doymayan, işgalci, katil, Siyonist İsrail’i lanetlemek; Mazlum Filistin halkının haklı davasına destek vermek için buradayız. Terörist İsrail kana doymuyor. Gazze’de savaş suçu işlenmektedir, Gazze’de katil İsrail tarafından soykırım yapılmaktadır, Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar, siviller katledilmekte. Hastaneler, okullar, camiler bombalanmakta! Sağlık Sen olarak yaşanan bu vahşete kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Bu soykırımı görmezden gelmemiz imkansızdır. Sivil ve masum insanlara yönelik saldırıları nefretle kınıyor, hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyor, yaralılara şifalar temenni ediyoruz.” dedi.
“Yaralılara bakım yapılamıyor”
Uluslararası toplumun, sözde medeni Avrupa’nın, Gazze’deki soykırımı film izler gibi izlediğine dikkat çeken Tınaz, “İki yüzlü batı uygarlığı, Gazze’de başını kuma gömmüştür. İki yüzlü batı bu vahşeti görmemektedir! İnsan Hakları Örgütleri üç maymunu oynamaktadır! Dünya Sağlık Örgütünden ses çıktığını duydunuz mu? İnsan hakları savunucularından haber var mı? Dünya, Hiroşima’ya atom bombası atanlardan, sivilleri katledenlerden, tepki vermesini bekliyor! Şu ana kadar Gazze’ye atılan bomba 12 bin ton olmuş. Yazıklar olsun bu vahşeti görmeyenlere! Yazıklar olsun hastanelerin bombalanmasına göz yumanlara! Yazıklar olsun riyakarlık yaparak İsrail’e arka çıkanlara. Gazze’de insanlık, dünyanın gözleri önünde katlediliyor. Parçalanan bebek bedenleri yüreklerimizi dağlıyor, Evladının cenazesini, bacağına yazdığı yazı ile bulan babanın acısı ciğerimizi yakıyor! Katledilen annesini saçından teşhis eden kız çocuğunun feryadı içimizi acıtıyor. Gazze’de şu anda; Sivil binalar bombalanıyor, hastaneler bombalanıyor, ibadethaneler bombalanıyor, çocuklar öldürülüyor, kadınlar öldürülüyor, yaralılar ve sağlık çalışanları öldürülüyor, ambulanslar vuruluyor. Gazze’de; hastane yok, ilaç yok, doktor yok. Yoğun bakımdaki bebekler çaresiz, ölüme mahkûm edilmiş durumda. İnsan sağlığına hizmet eden kurumlara, hastanelere saldırı yapılması insanlık dışıdır, insanlık suçudur. Savaşlar dahil her dönemde hastaneler, saldırılmayan, en korunaklı alanlar olarak kabul görmüştür. Ancak bugün, katil İsrail, hastaneleri gözünü kırpmadan vurmaktadır. Katil İsrail’in hastaneye yaptığı hava saldırısında bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sağlık çalışanları hayatını kaybetmiştir. Bu saldırı, insanlık adına utanç vericidir. İnsanı yaşatmak için çaba gösteren sağlık çalışanının canına kast etmek insanlığı öldürmektir, vicdanlara savaş açmaktır. İnsan sağlığına hizmet eden kurumların hangi şartlarda, hangi gerekçe ile olursa olsun saldırıya maruz kalması kabul edilemez. Gazze’de hastaneler hizmet dışı kalmıştır. Sağlık merkezleri, elektrik kesintisi ve yakıt tükenmesi nedeniyle hizmet veremiyor. Tıbbi destek ve ilaç yardımları engellendiği için ulaşamıyor, insanlığın ve merhametin önü kesilmiştir, yolu bağlanmıştır. Gazze’de çocuklar ilaç ve elektrik olmadığı için ölüyor. Yoğun bakımlarda bebekler can veriyor. Yaralılara bakım yapılamıyor. Gazze’nin bekleyecek durumu kalmadı. Gazze’de tıbbi cihazlar kullanılamıyor, çünkü enerji yok. Gazze’de ameliyatlar yapılamıyor, çünkü malzeme yok.” şeklinde konuştu.
“Devletimiz bu görevi de üstlenmiştir”
Hasta ve masum insanların çaresizliğine kayıtsız kalamayan, mazlum coğrafyalara her zaman elini uzatan Türkiye’nin bu vicdani görevi de üstlendiğini vurgulayan Tınaz açıklamasını şöyle tamamladı: “Yüce devletimiz, Sağlık Bakanlığımızın öncülüğünde, cesaret timsali hekimlerimiz ile birlikte acil olarak ihtiyaç duyulan ekipmanları, cihazları, malzemeleri Gazze sınırına ulaştırılmıştır. Sadece milletimize değil insanlığa umut olan sağlık çalışanlarımız şimdi de mazlum Filistin halkının yaralarını sarmak için Gazze’dedir. Duamız; yaraların sarılması, zulmün son bulması ve sağlık çalışanlarımızın sağ salim dönmesi içindir. Tüm devletler ve uluslararası kuruluşlar bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere samimiyetle destek vermelidir. İsrail makamları, insanlığa karşı işlenen suçlara, savaş ve saldırı suçlarına bakan Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmalıdır. İsrail-Filistin arasındaki kördüğümün açılması için reçete bellidir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları dahilinde coğrafi bütünlüğü sağlanmış bağımsız ve egemen Filistin devletinin tanınması şarttır. Ey Siyonist İsrail, ey işbirlikçi ABD, bu firavunluğunuza rağmen elbet bir Musa çıkar, saltanatınızı yıkar. Buradan hep birlikte haykırıyoruz; yaşasın çocuklar. yaşasın insanlık, kahrolsun emperyalizm, kahrolsun Siyonizm’in uşakları.”