PSİKOLOG ÜMİT EGE CANYURT, YAZ TATİLİNDE ÇOCUKLARIN EKRAN BAĞIMLILIĞINA TESLİM OLMAMASI İÇİN EKRAN SÜRESİNE SINIR KONULMASI, EVDE SORUMLULUKLAR VERİLMESİ VE FİZİKSEL AKTİVİTELERE YÖNLENDİRİLMESİNİ ÖNERDİ.
Psikolog Ümit Ege Canyurt, yaz tatilinde çocukların ekran bağımlılığına teslim olmaması için ekran süresine sınır konulması, evde sorumluluklar verilmesi ve fiziksel aktivitelere yönlendirilmesini önerdi.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi’nden Psikolog Ümit Ege Canyurt, yaz tatilinin çocuklarla nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda anne babalara önemli tavsiyelerde bulundu. Okullar tatil olsa da, okullarda üzerinde durulmayan birçok becerinin evde öğretilmesi gerektiğine değinen Psikolog Canyurt, “Fiziksel, sosyal, psikolojik ve bilişsel konular ön plana çıkacaktır. Bu noktada ailelere büyük görevler düşecektir çünkü bir çocuğun rehberi olarak onlar bu beceri eğitimlerini çocuklarına kazandırmak konusunda yükümlüdür. Bu yüzden çocuklar için en uygun şartları sağlamak ve sınırları belirlemek tatil sürecinde ailelerin görevi olacaktır” dedi.
“Üstesinden geleceği zorluklara maruz kalsınlar”
Psikolojik açıdan çocuğun yaşına uygun olarak, üstesinden gelmesi amacıyla hafif zorluklara maruz bırakabileceğinin altını çizen Psikolog Canyurt, örneğin çocukların bir ev düzeninin refahını sürmek yerine ev halkına bu konuda yaşlarına uygun olarak destek olabileceklerini ifade etti. Bu mesajı çocuklara vermenin, ‘Belli sınırların ve sorumlulukların olduğunu ve bunun hatırlanması ve yapılması konusunda bazı bedellerin olacağını’ göstermek için eşsiz bir fırsat olduğunu, üstelik bunun aynı zamanda yetişkinlik döneminde topluma, işine karşı sorumlulukları için küçük bir deneme ve prova niteliği göreceğini de sözlerine ekledi.
Sadece ev görevlerini değil, yaşına uygun olarak, farklı görevleri de hafif hafif onlara vermenin faydalı olacağını vurgulayan Psikolog Canyurt, “Bu ufak denemeler aynı zamanda ileriki hayatta çocuklarımızın zorluklarla karşılaştıklarında daha dayanıklı olmalarına ve psikoloji sağlamlık dediğimiz kavramın da çok iyi bir şekilde yapılanmasını sağlayacaktır. Böyle basit alıştırmalarla çocuklarımıza problem çözme yeteneği, sorumluluk, planlama, zamanlama, işbirliği gibi becerileri kazandıracağız” diye konuştu.
“Daha fazla fiziksel aktivite”
Çocukların sadece psikolojik değil fiziksel açıdan da desteklenmesi gerektiğini belirten Psikolog Canyurt, bu istikamette eğer ekran bağımlılığı varsa, bu bağımlılıktan onu çıkartmak için daha zevkli bir fiziksel aktiviteyle çocukları harekete teşvik ederek ekran süresini kısaltıp, fizyolojik sağlığına katkıda bulunabileceğini anlattı. Spor kursları ve aileyle yapılacak düzenli yürüyüşlerin hem sosyal hem de fiziksel aktivite alanlarını geliştireceğini söyledi. Bir araştırmaya göre mutlu çocukların ekran izleme sürelerinin mutsuz çocuklara göre daha az olduğunu aktaran Psikolog Canyurt, spor ve fiziksel aktivitenin hafif düzeydeki bir antidepresana eşdeğer olduğunun tıp dünyasında kabul edildiğini dile getirdi.
“Aile oyunları, akraba ziyaretleri sosyal bağlar için önemli”
Gelişim çağındaki çocuklarda sosyal bağların da öneminden bahseden Psikolog Canyurt, şunları anlattı;
“İleri yaşlarda insanlarla nasıl bağ kuracaklarını, nasıl bir iletişim şekli oluşturacaklarını, nasıl yardım isteyeceklerini tam da bu aşamada öğrenecekler. Bu yüzden bu yaşlarda en doğru şekilde prova yapmaları çok önemli. Aile ile oynanacak oyunlar, akraba ziyaretleri veya akranlarıyla irtibata geçebilecekleri kurslar veya her türlü sosyal aktivite çok verimli olacaktır. Özellikle sosyal becerilerini destekleyen bir diğer taraf ise kitap, tiyatro ve filmler olacaktır. Çünkü buradaki bazı karakterlerle gerçek hayatta hiç karşılamayacak olabilirler, fakat onları anlayabilmek ve duygusal açıdan ne hissettiklerini kavramak için harika bir alternatif olacaktır. Kısacası okudukları, izledikleri ya da katıldıkları tiyatro karakterleri hakkında konuşarak çocuklarımızın bağ kurma, empati yeteneklerini destekleriz.”
Psikolog Canyurt son olarak, ‘Bağ kurma, yetişkin dilini öğrenme, sorumluluk, problem çözme ve empati’ gibi becerileri kazandırarak çocukları hayata hazırlamanın sadece okul değil ailelerin de görevi olduğunun altını çizerek, “Bizler ebeveyn olarak çocuklarımızın sadece rehberiyiz, onlar adına bütün hayatlarını yaşamaya çalışan anne babalar kati suretle olmamalıyız. Eğer rehberden daha fazlası olursak ileride birçok hayatta kalma yetenekleri gelişmeyecek ve psikolojik bozukluklara tohum atmış olacağız” ifadelerini kullandı.