MEME PROTEZİ AMELİYATLARINDA MERAK EDİLEN SORULARA DEĞİNEN PLASTİK, REKONSTRÜKTİF VE ESTETİK CERRAHİ UZMANI OP. DR. GAZİ KUTALMIŞ YAPRAK, “MEME BÜYÜTME AMELİYATLARI TÜM DÜNYADA YAPILAN ESTETİK AMAÇLI AMELİYATLARDA BİRİNCİ SIRADA YER ALMAKTADIR. MEME BÜYÜTME, MEMENİN HACMİNİN ARTIRILMASI VE ŞEKLİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ OPERASYONUDUR. ŞEKİL DEĞİŞİMİ MEME PROTEZLERİ VEYA YAĞ ENJEKSİYONU, ÇEŞİTLİ SENTETİK MADDE ENJEKSİYONU VE DOKU KAYDIRMA YÖNTEMLERİ İLE SAĞLANABİLMEKTEDİR. DÜNYADA MEME BÜYÜTME AMELİYATLARINDA TERCİH EDİLEN İLK YÖNTEM, SİLİKON PROTEZLER KULLANILARAK YAPILAN SİLİKONLU MEME BÜYÜTME AMELİYATIDIR” DEDİ.
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gazi Kutalmış Yaprak, “Meme büyütme ameliyatları tüm dünyada yapılan estetik amaçlı ameliyatlarda birinci sırada yer almaktadır. Meme büyütme, memenin hacminin artırılması ve şeklinin değiştirilmesi operasyonudur. Şekil değişimi meme protezleri veya yağ enjeksiyonu, çeşitli sentetik madde enjeksiyonu ve doku kaydırma yöntemleri ile sağlanabilmektedir. Dünyada meme büyütme ameliyatlarında tercih edilen ilk yöntem, silikon protezler kullanılarak yapılan silikonlu meme büyütme ameliyatıdır” dedi.
Medical Park Adana Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Gazi Kutalmış Yaprak, meme protezi ameliyatlarında merak edilenleri anlattı. Op. Dr. Yaprak, ergenlikle beraber meme gelişimi olmayan veya meme hacmi istenilen boyuta ulaşmayan kişilerin yanı sıra, meme hacminde azalma yaşayan veya meme hacminin artık daha büyük olmasını isteyenlerin bu işlemleri yaptırmak için bir plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanına başvurabileceklerini söyledi.
“Tedavi yöntemine hekimle karar verilmeli”
Günümüzde bilgi kirliliğinin fazla olması nedeniyle kişinin tedavi için işinde yeterli olan bir plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanına başvurarak muayene olduktan sonra uygulanacak yönteme birlikte karar vermelerinin ilk ve en önemli adım olduğunu dile getiren Op. Dr. Yaprak, “Bu görüşme sonucu seçilen yöntem yağ veya sentetik madde enjeksiyonu ise hacim miktarı ve seans sayısı belirlenerek gerçekleştirilecektir” açıklamasında bulundu.
“Protez şekli ve boyutu önemli”
Silikon implant ile büyütme yöntemine karar verilmesi durumunda protez şekli ve boyutu seçiminin öne çıktığını dile getiren Op. Dr. Yaprak, “Meme protezleri çok çeşitlidir. Yüzeylerine, şekillerine, dolumlarına, tabanlarına ve yüksekliklerine, içindeki maddeye göre çok farklı şekillerde ve içeriklerde protezler bulunmaktadır. Genel olarak yüzey yapısına göre pürtüklü ve düz yüzeyli şekillerine göre damla şeklinde yani üst kısmı basık, alt kısmı daha yuvarlak protezler ve yuvarlak şekilli protezler, dolumlarına göre tam dolu ve tam dolu olmayan damla protezlerde uzunluklarına göre kısa-orta-uzun yüksekliklerine göre basık, orta, yüksek ve çok yüksek olabilen, markaya göre taban çapları farklı, içinde jel veya serum olan farklı özelliklerde protezler mevcuttur. Birçok seçenek olması sebebiyle hastanın kendi başına karar vermesi çok zordur. Bu nedenle mutlaka plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı hekim tarafından kişinin muayene edilmesi ve onun yönlendirmesiyle bu kararın verilmesi ameliyat sonrası memnuniyet açısından oldukça önem arz etmektedir” dedi.
“Meme protezinde merak edilen sorular”
Meme protezi kararı verildikten sonra hastaların aklına birçok soru geldiğini ifade eden Op. Dr. Yaprak, “Kesi nereden olacak? İz kalır mı? Kas altı mı, kas üstü mü? Ağrım çok olur mu? Emzirebilir miyim? Normal hayatıma ne zaman dönebilirim?” gibi soruların ilk sıralarda geldiğini belirtti. Yaprak, “Öncelikle meme protezi uygulamalarında en çok tercih edilen ve benim de tercih ettiğim kesi yöntemi, izin meme alt kıvrımına gizlendiği, meme alt kıvrımına uygulanan ve protezin buradan yerleştirildiği kesidir. Koltuk altı ve meme başı etrafından yapılan kesilerle de protez yerleştirilme işlemi uygulanabilir. İz konusunda ise ciltte yapılan tüm kesiler sonrası oluşan izler ne yazık ki kalıcıdır. Tam olarak kaybolması mümkün değildir. Ancak başlangıçta kırmızı ve belirgin olan kesi izlerinin rengi birkaç ay içinde tamamen açılarak cilt rengine dönüşecek, ancak dikkatlice bakıldığında görülebilecek bir hale gelecektir. Zaten bu iz meme altı kıvrım içinde ve tamamen bikini içinde kalacağından asla dışarıdan görünür olmayacaktır” açıklamasında bulundu.
“Amaç ameliyat izinin belli olmaması”
Protezin kas üstü mü kas altı mı yerleştirilmesi kararında ise dikkat edilen noktanın kişinin halihazırdaki meme dokusu miktarı olduğunun altını çizen Yaprak, “Meme dokusu çok az olan ya da çok zayıf kişilerde silikon meme protezleri kas altına konulmaktadır. Aksi halde protezin kenarları çok belirgin olmakta ve protez ameliyatı geçirdiğiniz belli olmaktadır. Öte yandan bir miktar meme dokusu varsa protezler deri altına konulabilir. Amaç ameliyat olduğunuz belli olmayacak kadar doğal bir sonuç elde etmektir. Bu nedenle hangi yöntemin uygulanacağına muayene sırasında karar verilmektedir. Ameliyat sonrası ağrı kas altı olan hastalarda bir miktar fazla olmakla birlikte bu ağrı, ağrı kesiciler ile kontrol altında tutularak bir iki gün içerisinde sonlanacaktır. Meme büyütme ameliyatlarının süt kanalları ile bir ilgisi yoktur. Bu nedenle hamilelik öncesi güvenle yapılabilir. Doğum ve süt verme dönemlerinde bir sorun oluşmamaktadır” ifadelerini kullandı.
“Meme büyütme ameliyatları en erken kaç yaşında yaptırılabilir?” sorusuna dikkat çeken Yaprak, meme gelişiminin 17 yaşına kadar devam ettiğini, bu yaştan itibaren tüm bireylerin meme büyütme ameliyatı yaptırabileceğini kaydetti.
Meme büyütme ameliyatlarında iyileşme süreci
Meme büyütme ameliyatları sonrası bir hafta süreyle dinlenme süreci gerekebileceğini sözlerine ekleyen Yaprak, “Başlangıçta biraz şişlik ve morluklar olacaktır. İyileşme süreci 3. günden sonra başlamaktadır. Bir miktar ağrı olmakla birlikte sıradan ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. Hasta ortalama bir hafta on gün gibi bir süre sonrasında normal yaşantısına dönebilmektedir. Ancak yüzme, tenis oynama gibi ağır sporlara başlamak için 1,5-2 ay gibi bir zaman geçmesi gerekmektedir. Meme büyütme ameliyatlarında en önemli nokta hasta hekim iletişimi olup, bu işlemin mutlaka alanında yeterli bir plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı tarafından yapılması gerekmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.